- Henüz kategori yok.
-
MasterChef Türkiye'de Şaşırtan Elenme: Çağlar Veda Etti09.11.2025
-
TCMB'den Altın Ekonomisi Analizi: Yastık Altı Miktarı,…09.11.2025
-
9 Kasım Günlük Burç Yorumları: Gezegenlerin Etkisiyle …09.11.2025
-
TOKİ Yüzyılın Konut Projesi Başvuruları Başladı: E-Dev…09.11.2025
-
İrem Derici ve Melih Kunukçu Aşkında Son Perde: Ayrılı…09.11.2025
-
Aynadaki Yabancı 6. Bölüm: Gerçekler Açığa Çıkıyor, Te…09.11.2025
-
Portekiz Ligi: Santa Clara, Sporting Karşısında Erken …09.11.2025
-
MasterChef Türkiye'de Haftanın Eleme Heyecanı: 7 Kasım…09.11.2025
-
8 Kasım 2025 Çılgın Sayısal Loto Sonuçları Belli Oldu:…09.11.2025
-
Ben Leman'da Gerilim Dorukta: Kaybolan Çocuklar İçin U…09.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#çocukluk
Ben reddedilmiş, itilip kakılmış bir çocuk olmasaydım muhtemelen bir rock yıldızına dönüşüp, bu duyguyu topluma yöneltmek istemezdim. Hristiyan okuluna gitmemiş olsaydım bu kadar tepki gösterip bugün inandığım şeyler konusunda bu kadar açık fikirli olmayabilirdim. Bunlar bugün benim sahnedeki performansımı çok kesin hatlarla etkiledi.
Bütün oyun ve öğrenmeyi çocukluğa, bütün çalışmayı orta yaşa, bütün pişmanlıkları da yaşlılığa koymak son derece yanlıştır ve acımasızca bir keyfiliktir.
Çocukken, büyüdüğümüzde savunmasız olmayacağımızı düşünürüz. Ama büyümek savunmasızlığı kabullenmektir. Yaşamak savunmasız olmak demektir.
Çocuklar kendi hayal güçlerine inanılmaz derecede güveniyorlar. Çoğumuz büyüdükçe bu güveni kaybederiz.
Yaşamın ilk iki veya üç yılından sonra, büyük ölçüde biyolojik bağımlılıktan (ebeveynlerden) çocuğun zihinsel, entelektüel ve duygusal yaşamını etkileyen bu bağımlılık biçimine kesin bir geçiş var.
Olumsuz koşullarda büyüyen çocuklarda çaresizlik genellikle yıldırma, küfretme veya çocuğun büyüdüğü ve duygusal bağımlılık durumunda tutulduğu için yapay olarak sabitlenir.
Bir çocuk eğlendiğinde güler ve canı acıdığında ağlar. Her ikisini de, gülmeyi ve ağlamayı bütün kalbiyle yapar. Hepimiz upuzun ve çok zeki insanlar olduk. Çok şey biliyoruz, çok okuduk. Ama unuttuğumuz bir şey var, o da çocuklar gibi gülmek ve ağlamak.
Edebiyat iletişimdir. İletişim ise hakkaniyeti gerektirir. Edebiyat, en nihayetinde kavuşulan çocukluğun ta kendisidir?
12 yaşımdayken, bir dahi olduğumu ve kimsenin bunu farketmediğini düşünürdüm. Eğer dahi diye bir şey varsa, onlardan biri benim, ama eğer yoksa o zaman bunu takmıyorum.
Ben çocukken annem bana hep hayatın anahtarının mutluluk olduğunu anlatırdı. Okula gitmeye başladığım zaman, sınavda bana 'Büyüyünce ne olmak istiyorsun?' diye sordular. Ben de onlara 'Mutlu olmak istiyorum' diye cevap verdim. Onlar bana, soruyu anlamadığımı söylediler. Ben de onlara, hayatı anlamadıklarını söyledim.