Yunan ordusu bir adım daha ilerlediği, Anadolu'nun bir yerinde daha isyan çıktığı vakit Türkçe çıkan gazetelerin çoğu sevinçle: — Hani kahramanlarınız? Hani Mustafa Kemal'iniz? Acı acı şöyle demişim: "Kuvayımilliye hiçbir işe yaramasa bile namuslu bir adamın yastığı dibinde duran tabancadır. Hiç olmazsa intihar etmeye yarar!"
- Henüz kategori yok.
-
Lando Norris Sao Paulo Sprint'i Domine Etti, Piastri'n…08.11.2025
-
West Ham United, Burnley Karşısında Kritik Maça Çıkıyo…08.11.2025
-
Türk Telekom - Karşıyaka Maçı Öncesi: Yükselişteki Baş…08.11.2025
-
Bundesliga: Union Berlin, Zirvedeki Bayern Münih'in Ye…08.11.2025
-
Amedspor Taraftarından Hatayspor'a Sıcak Karşılama, Gö…08.11.2025
-
LaLiga'da Kritik Randevu: Sevilla ve Osasuna Düşüşü Du…08.11.2025
-
Hull City Zirve Takibinde: Art arda Gelen Galibiyetler…08.11.2025
-
Rochester Adams, Stoney Creek'i Yenerek Bölge Şampiyon…08.11.2025
-
Kompany'nin Rekor Peşindeki Bayern Münih'i Union Berli…08.11.2025
-
Ankara'da Elektrik Kesintileri: Başkent EDAŞ'tan Şebek…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Naim Efendi, ölü konağın yalnızlık nöbetinde bütün umutlarını, bağlarını, değerlerini yitirmiş sonsuz bir yorgunluktadır.
Biz 40 senedir bunu Türkiye’nin her tarafında hatta Türk olan her yerde, bunları anlatarak, binlerce ahaliye konuşmalar yaparak, ta Van’dan bilmem nereye kadar, bundan sonra yazarak çizerek bütün bilimsel dalların yani çalışmalarımızın yanı sıra bunlarla gece gündüz uğraşarak bu mücadeleyi veriyoruz, verdik. Fakat şuna da herkes sevinsin. Şimdi artık Türkiye’nin her tarafında bizim sağduyusu hala sağlam kalmış, milletine yabancılaşmamış, gizli cemiyet üyesi olmamış, gerçek Türk milletinin evlatları, bu davaya sahip çıkmaktadır ve bizim Türkiye olarak kurtuluş savaşımız da buradan başlayacaktır.
Bir an gelir kendinizi o kadar çaresiz hissedersiniz ki sanki bir zamanlar mutlu olduğunuz anlara dönmek imkansız gibi görünür ama sonra yolda yürürken yanlış köşeden dönersiniz ve kendinizİ farklı dünyada buluverirsiniz.
Yaşın yaşlanmayla ilgisi yoktur. İnsanı yaşlandıran şey, artık hiçbir seçeneğin kalmadığı duygusuna kapılmaktır.
Şehrin merhametine kalmış kayıp mültecileriz biz, ikinci bir şans için çırpınan kazazedeleriz.
Siz bilmiyor olabilirsiniz ama çaresizliğin öte ucunda, insanın neredeyse mutlu olduğu bembeyaz bir açıklık vardır.
Eğer koyu bir karanlığın içindeyseniz; tüm yapabileceğiniz; gözleriniz karanlığa alışana dek öylece oturmaktır.
Birinci Dünya Savaşı'nda ordumuz için "Muzaffer olmasın ya Rab!" redifli bir gazel yazan hoca İstanbul'a dönmüş, halifenin şeyhülislamı olmuştu. Bir sarıklı hoca, Sait Molla, İngiliz karargâh kapılarında jurnal verme nöbeti bekliyordu. Medrese, Mustafa Kemal'in ve onunla çarpışanların "katli vacip" olduğuna fetva vermişti.
Anadolu'dan Mustafa Kemal'in sesi geldiği zaman, o zaman, kalbim doğrulup kalktı. Kuru dala yeniden öz su yürüdü, tomurcuk kurusu üzerinde kırmızı gül açtı. Akşam'ın üçüncü sayfasının başsütununu siper gibi kazıp içine yerleştim. Hainlik, tehlike, ıstırap, korku; orada göğüs göğüse bir kavganın bütün acılarını tattım. Yalnız bir acı nedir bilmem: Ümitsizlik duymadım. Günün fıkraları onlardır. Sonra ne geliyor? Zafer ve sevinç...
İnsanlar başarısızlıklarını kendilerindeki bazı değişmez eksiklere bağlıyorlarsa, umutlarını kaybedip çaba harcamaktan vazgeçerler.
Nefes alıp veren bu can da çaresiz kalınca Özlemim büyük, yolum uzun, ben de bir karınca
Duvarlar üzerime üzerime geliyor paşam, geldikleri gibi giderler mi acaba? (Atatürk'ün sözüne ithafen)
İncecik ip üzerine koca ayaklar bindi, nefsim içine sindi. Kirpiklerim titremekte korkularımdan; düşersem yanarım. O kadar içime sindim ki, vinç getirsen kalkmaz başım, gömün burada canlı nâşım. İç çekmekten, düşünmekten ağardı saçım; düşersem yanarım.