Yalnız olmanın, düşünecek zaman bulmanın ve sessizlğin tadını çıkarabilmenin son derece tazeleyici ve huzur veren bir niteliği vardır.
- Henüz kategori yok.
-
Lando Norris Sao Paulo Sprint'i Domine Etti, Piastri'n…08.11.2025
-
West Ham United, Burnley Karşısında Kritik Maça Çıkıyo…08.11.2025
-
Türk Telekom - Karşıyaka Maçı Öncesi: Yükselişteki Baş…08.11.2025
-
Bundesliga: Union Berlin, Zirvedeki Bayern Münih'in Ye…08.11.2025
-
Amedspor Taraftarından Hatayspor'a Sıcak Karşılama, Gö…08.11.2025
-
LaLiga'da Kritik Randevu: Sevilla ve Osasuna Düşüşü Du…08.11.2025
-
Hull City Zirve Takibinde: Art arda Gelen Galibiyetler…08.11.2025
-
Rochester Adams, Stoney Creek'i Yenerek Bölge Şampiyon…08.11.2025
-
Kompany'nin Rekor Peşindeki Bayern Münih'i Union Berli…08.11.2025
-
Ankara'da Elektrik Kesintileri: Başkent EDAŞ'tan Şebek…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Richard Carlson
Geçmişteki sorunlarımız ve geleceğe yönelik endişelerimiz ana hükmettikçe, biz de kaygılarla ve ümitsizlikle dolu bir bunalıma gireriz.
Ufak şeyleri dert etmediğiniz’ zaman yaşamınızın kusursuz olmayacak fakat hayatın size sunduklarını daha az dirençle kabullenmeyi öğreneceksiniz.
Kim olduğunuz ve ne iş yaptığınızdan bağımsız olarak sizin ve sevdiklerinizin mutluluğuyla iç huzurunuzdan daha önemli bir şey olmadığını unutmayın.
Pek çok insan yaşam enerjilerinin büyük miktarını "ufak şeyleri dert ederek" harcadıkları için, yaşamın güzelliğini ve büyüsünü tümüyle ıskalamaktadırlar.
Zen felsefesinin önerdiği gibi, sorunlara bütün gücünüzle direnmek yerine, "ucunu bırakmayı" öğrendiğiniz zaman, yaşamınız su gibi akmaya başlayacaktır.
Kolları sıvayıp hayatla savaşmak yerine, geri çekilip derin soluklar alın ve gevşeyin. Unutmayın, hayat acil bir durum değildir; yeter ki, siz o hale getirmeyin.
İnsanca hatalar yaptığınız zamanlarda bile bakış açınız doğru kalabiliyor ve kendinizi hala sevebiliyorsanız, daha mutlu bir yaşama epey yaklaşmışsnız, demektir.
Güne başlarken hep teşekkür edebileceğiniz birini düşünün. Sabah uyanır uyanmaz aklınıza teşekkür etmeyi getirirseniz, güne huzur içinde başlamanız kaçınılmaz.
Yaptığınız iyiliğin karşılığında hiç bir şeye, hatta bir “teşekküre” bile ihtiyacınız olmadığı gibi, ayrıca iyilik yapmış olduğunuz kişiye bile ne yaptığınızı söylemenize gerek yoktur.
Sizi sınırlandıran unsurları öne sürerek savunmaya geçtiğiniz zaman, bu düşünce ve sözlerin sizin için yaptığı tek şey, önünüzü keserek yaratma kaabiliyetinize müdahale etmek olur.
Bir şeyin zaten kırılacağını biliyorsanız, kırılması sizi şaşırtmaz ve üzmez. Bir şey yok olduğunda paralize olmak yerine bir süreliğine hayatınızda olmuş olduğu için minnettar olursunuz.
Kendinizi haklı görüvermek, her zaman kolaydır gerçekten. Haklı olmadığınızı düşünüp, karşınızdakine hak vermek, önemli olsun sizce. Sevecekseniz gerçekten, başta hak vermesini biliniz.
Yaptığınız her işin hesabını tuttuğunuzda mutlu bir insan olabilmeniz gerçekten zorlaşır. Çetele tutmanın tek yaptığı , beyninizi , kim ne yapıyor, kimin daha fazla sorumluluğu bar gibi şeylerle doldurarak moralinizi bozmaktır.
Yaşam biz başka planlar yapmakla meşgulken, çocuklarımız büyür, sevdiğimiz insanlar bizden uzağa taşınırlar, kimi ölür, bedenimiz giderek biçim değiştirir; bu arada hayallerimiz uçup gidiyordur. Kısacası, hayatı ıskalıyoruzdur.
Moraliniz bozukken hayatınızı gözden geçirmek hiç de iyi bir fikir değildir ve bir çeşit duygusal intihardır. Kendinizi kötü hissettiğinizde ortada gerçekten bir sorun varsa, bu problem toparlandığınızda da orada olacaktır.
Her kim olursanız olun,ne iş yaparsanız yapın,şunu unutmayın ki, dünyada hiçbir şey sizin ve sevdiklerinizin mutluluğuyla iç huzurundan daha önemli olamaz.
Hayatımızdaki zorluklar hiç bir zaman bitmeyecektir. En iyisi bu gerçeği kabullenip, içinde bulunduğunuz şartlarda mutlu olmaya karar vermektir.
Bir başka yerde olabilmeyi dilemek gibi bir eğiliminiz varsa, bunun aptalca ve kendinize zarar veren bir alışkanlık olduğunu çok iyi bilirsiniz.
Hayatımızı hep her şeyin, insanların ve olayların istediğimiz gibi olmasını dileyerek geçiririz; böyle olmadığında da kavga eder, acı çekeriz.
Bir başkasının arkasından konuşan birini dinlediğim zaman, bana konuştuğu kişiyi değil, kendisini yargılamam gerektiğini anlatır aslında.
Gerçekte mutlu olmamız için , içinde bulunduğumuz andan daha iyi bir zaman yoktur. Şimdi mutlu olmayacağız da ne zaman olacağız?
Kendi cenazenize katıldığınızı hayal etmek, hala değişiklik yapma fırsatınız varken, hayatınızı gözden geçirmenize olanak sağlar.
Şikâyet etmeye bir son vermeye karar verdiğinizde hayatın ne kadar daha kolay ve zevkli olduğunu göreceksiniz.