Eğer, yeniden başlayabilseydim yaşamaya, İkincisinde, daha çok hata yapardım. Kusursuz olmaya çalışmaz, sırtüstü yatardım. Neşeli olurdum, ilkinde olmadığım kadar, Çok az şeyi Ciddiyetle yapardım. Temizlik sorun bile olmazdı asla. Daha çok riske girerdim. Seyahat ederdim daha fazla. Daha çok güneş doğuşu izler, Daha çok dağa tırmanır, daha çok nehirde yüzerdim. Görmediğim bir çok yere giderdim. Dondurma yerdim doyasıya ve daha az bezelye. Gerçek sorunlarım olurdu hayali olanların yerine. Yaşamın her anını gerçek ve verimli kılan insanlardandım ben. Yeniden başlayabilseydim eğer, yalnız mutlu anlarım olurdu. Farkında mısınız bilmem. Yaşam budur zaten. Anlar, sadece anlar. Siz de anı yaşayın. Hiçbir yere yanında termometre, su, şemsiye ve paraşüt almadan, Gitmeyen insanlardandım ben. Yeniden başlayabilseydim eğer, hiçbir şey taşımazdım. Eğer yeniden başlayabilseydim, İlkbaharda pabuçlarımı fırlatır atardım. Ve sonbahar bitene kadar yürürdüm çıplak ayaklarla. Bilinmeyen yollar keşfeder, güneşin tadına varır, Çocuklarla oynardım, bir şansım olsaydı eğer. Ama işte 85'indeyim ve biliyorum… ÖLÜYORUM…
- Henüz kategori yok.
-
MasterChef Türkiye'de Şaşırtan Elenme: Çağlar Veda Etti09.11.2025
-
TCMB'den Altın Ekonomisi Analizi: Yastık Altı Miktarı,…09.11.2025
-
9 Kasım Günlük Burç Yorumları: Gezegenlerin Etkisiyle …09.11.2025
-
TOKİ Yüzyılın Konut Projesi Başvuruları Başladı: E-Dev…09.11.2025
-
İrem Derici ve Melih Kunukçu Aşkında Son Perde: Ayrılı…09.11.2025
-
Aynadaki Yabancı 6. Bölüm: Gerçekler Açığa Çıkıyor, Te…09.11.2025
-
Portekiz Ligi: Santa Clara, Sporting Karşısında Erken …09.11.2025
-
MasterChef Türkiye'de Haftanın Eleme Heyecanı: 7 Kasım…09.11.2025
-
8 Kasım 2025 Çılgın Sayısal Loto Sonuçları Belli Oldu:…09.11.2025
-
Ben Leman'da Gerilim Dorukta: Kaybolan Çocuklar İçin U…09.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Jorge Luis Borges
Korkunç bir işe kalkışan kişi bir an için bunu çoktan tamamlayıp bitirmiş olduğunu hayal etmeli ve geri döndürülemeyecek bir gelecek olduğu düşüncesini kafasına çakmalı.
Tek bir insanın yaptığı, sanki bütün insanlar tarafından yapılmış gibidir. Bu nedenle cennet bahçesindeki söz dinlemezliğin bütün insanlığı kirletmesi haksızlık sayılmaz; gene bu nedenle tek bir Yahudi'nin çarmıha gerilmesinin insanlığı kurtarmaya yetmesi de haksızlık sayılmaz. Belki de Schopenhauer haklıydı; ben başkalarıyım, her insan bütün insanlardır. Shakespeare de neredeyse, zavallı John Vincent Moon'dur.
Cennet ve cehennem bana oldukça aşırı geliyor. İnsanların yaptıkları bu kadarını hak ediyor olamaz.
Zaten önemli olan okumak değil, yeniden okumaktır. Şimdi batmış olan basımevleri insanoğluna en büyük kötülüğü yaptı, ve gereksiz metinleri başdöndürücü bir hızla çoğalttı.
Okur önemli çünkü kitap açılıp okunana kadar ölüdür. Ben kitapları yazıyorum fakat eğer anlaşılmazsa o kitap ölü olmaya devam edecektir.
Eğer uzay sonsuzsa biz de uzayın herhangi bir noktasındayız demektir. Eğer zaman sonsuzsa biz de zamanın herhangi bir noktasındayız.
Edebiyat karşınıza ilginizi çekebilecek ya da bugün ilgi duymasanız da yarın okuyabileceğiniz başka bir yazar çıkaracak kadar zengindir.
Sil baştan yaşama şansım olsaydı eğer, oturup saymazdım eski yanlışlarımı. Kusursuz olmaya çalışmaz, rahat bırakırdım yüreğimi.
Ne kadar uzun ve karmaşık olursa olsun, her hayat esasen tek bir andan ibarettir – kişinin kim olduğunu öğrendiği an.
Edebiyat iletişimdir. İletişim ise hakkaniyeti gerektirir. Edebiyat, en nihayetinde kavuşulan çocukluğun ta kendisidir?
Tanıdığım bir kitabı tekrar okumanın bana, yeni bir kitap okumaktan daha fazlasını kazandırdığına inanıyorum.
Belki çağdaşlarımız -her zaman- bize fazlasıyla benzerler, yenilik arayacaksak eskilerde daha kolay buluruz.
Ölümsüzlük anlamsızdır; insan dışında bütün yaratıklar ölümsüzdürler, çünkü ölümden habersizdirler.
Yalnızlık bana acı vermiyor: insanın kendisini ve kendi davranışlarını hoşgörmesi zaten yeterince zor.
Diktatörlük rejimleri, baskı, biat ve gaddarlık doğurur. Ama en kötüsü, aptallığı yaygınlaştırmasıdır.
Kendi ölümümü düşünüyorum, kusursuz ölümümü, gömülecek kül kasesi ve gözyaşı olmayan.
İnsan belleğinin ulaşamadığı Düşler ülkesine. Aklımın almayacağı parçalar kaldı bende...
Bazı gerçeklikler zihne o denli yakın ve açıktırlar ki onları görmek için bakmak yeterlidir.
Eğer evrenin gerçek bir görüntüsüne sahip olabilseydik, belki de onu anlayabilirdik.
Son yaklaştıkça, anımsanan birtakım imgeler kalmaz artık yalnızca sözcükler kalır.