Yaşamaya mecbur edildiğim hayattan doğmuş zavallı umutlarım benim!
- Henüz kategori yok.
-
Fransa Ligue 1'de Marsilya - Brest Maçı: Kritik Randev…08.11.2025
-
Mevsimlik Lezzetlerle Sonbahar Sofralarına Özel Risott…08.11.2025
-
Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi Hedefi ve Mali Zaferle…08.11.2025
-
Sevilla'dan Tarihi Zafer: 14 Yıllık Hasret Guadalquivi…08.11.2025
-
Suudi Arabistan Pro Lig: Al Fayha - Al Akhdoud Karşıla…08.11.2025
-
Lando Norris Sao Paulo Sprint'i Domine Etti, Piastri'n…08.11.2025
-
West Ham United, Burnley Karşısında Kritik Maça Çıkıyo…08.11.2025
-
Türk Telekom - Karşıyaka Maçı Öncesi: Yükselişteki Baş…08.11.2025
-
Bundesliga: Union Berlin, Zirvedeki Bayern Münih'in Ye…08.11.2025
-
Amedspor Taraftarından Hatayspor'a Sıcak Karşılama, Gö…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Yasak, ceza, kaçış, mazlumiyet, gurbet, kimsesizlik, çaresizlik ve kahrolası bir kader: Maceramın özeti budur.
Bir an gelir kendinizi o kadar çaresiz hissedersiniz ki sanki bir zamanlar mutlu olduğunuz anlara dönmek imkansız gibi görünür ama sonra yolda yürürken yanlış köşeden dönersiniz ve kendinizİ farklı dünyada buluverirsiniz.
Kaç tabut gömülecek yeraltına ve kaç kişi gidecek habersiz uzaklara? Kaç yalan yıkacak güvenleri? Kaç satır yazılacak kader kitabına ve kaç dua edeceksin tanrına, kaç damla gözyaşı dökeceksin?
Karabulutlar üstümüze çökse de bir anda paramparça dağılacaklar. Bulutlar geldikleri gibi giderler oysa güneş hep vardır.
Hoştur bana senden gelen. Ya gonca gül,yahut diken. Ya hayattır, yahut kefen. Nârın da hoş, nurun da hoş. Kahrın da hoş, lütfun da hoş.
Buzdan bir kütle, mumyadan bir heykel gibi izledim kaderimi. Babam yanımda olsa bir tokat atar kendime getirirdi beni.
Naim Efendi, ölü konağın yalnızlık nöbetinde bütün umutlarını, bağlarını, değerlerini yitirmiş sonsuz bir yorgunluktadır.
Hepimiz birer mahkûm değil miydik! Geçenlerde bir piyes okumuştu. Orada bir adam sürekli hücresinin duvarına resimler çiziyordu. Hayat da tıpkı böyle bir şeydi. Boyuna duvara bir şeyler çiziyorduk.