Her şey beni yoruyor, yormayan şeyler bile.
- Henüz kategori yok.
-
Fransa Ligue 1'de Marsilya - Brest Maçı: Kritik Randev…08.11.2025
-
Mevsimlik Lezzetlerle Sonbahar Sofralarına Özel Risott…08.11.2025
-
Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi Hedefi ve Mali Zaferle…08.11.2025
-
Sevilla'dan Tarihi Zafer: 14 Yıllık Hasret Guadalquivi…08.11.2025
-
Suudi Arabistan Pro Lig: Al Fayha - Al Akhdoud Karşıla…08.11.2025
-
Lando Norris Sao Paulo Sprint'i Domine Etti, Piastri'n…08.11.2025
-
West Ham United, Burnley Karşısında Kritik Maça Çıkıyo…08.11.2025
-
Türk Telekom - Karşıyaka Maçı Öncesi: Yükselişteki Baş…08.11.2025
-
Bundesliga: Union Berlin, Zirvedeki Bayern Münih'in Ye…08.11.2025
-
Amedspor Taraftarından Hatayspor'a Sıcak Karşılama, Gö…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Yıllardır temiz tutmaktan, gönül almaktan bıkmadım değil. Şeytan diyor çek kapıyı ya da ne bileyim evdeki bütün patlıcanları kızart gitsin, düşünme.
Yorgunum. Verebileceklerimden, veremediklerimden yorgunum. Biriktirdiklerimden. Bir alsalardı, o yürekliliği gösterselerdi.
Birdenbire çok yorulduğumu, taşıyamayacağım kadar yaşantı üstlendiğimi ölürcesine algıladım. Kitapsız, sanatçısız, tartışmasız bir yaşamın özlemi sardı benliğimi.
Artık çok yoruldum. Hiç bir şey yolunda değil. Ve ben bütün olanları bir kenara atıp herşey yoluna gidiyormuş gibi davranamıyorum.
Yoruldum, çok yoruldum. Biraz değil çok yoruldum o şehirde. Çokları çok aldı yaşamda benden. Kimine emeğimi, kimine zamanımı vermekten yoruldum.
Üzerimde bir yorgunluk var; dönüp dolaşıp hep aynı yere varmak, hep aynı çözümsüzlüğü düşünmek yoruyor beni.
Neden yorgunsun sorusuna cevap aramaktan ve bunu sormasınlar diye gülümsemekten yoruldum...
Galiba yoruldum. Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar. Kendimi her kaybettiğimde, Seni de kaybediyor olmaktan yoruldum.
İncecik ip üzerine koca ayaklar bindi, nefsim içine sindi. Kirpiklerim titremekte korkularımdan; düşersem yanarım. O kadar içime sindim ki, vinç getirsen kalkmaz başım, gömün burada canlı nâşım. İç çekmekten, düşünmekten ağardı saçım; düşersem yanarım.
Bir gün anlarsın tadını sevilen dudakların. Sevilen gözlerin erişilmezliğini. O hiç beklenmeyen saat geldi mi? Düşer saçların önüne, ama bembeyaz. Uzanır, gökyüzüne ellerin. Ama çaresiz, Ama yorgun, Ama bitkin.
Naim Efendi, ölü konağın yalnızlık nöbetinde bütün umutlarını, bağlarını, değerlerini yitirmiş sonsuz bir yorgunluktadır.