Biz de bilirdik sevgiliye karanfil almasını lakin aç idik, yedik karanfil parasını.

Öyle alçak bir kapıdır ki açlık, geçilmesi zorunlu oldu mu, insan ne denli büyükse, o kadar çok eğilir.

Biz burada açlıktan ölürken, sen nasıl adam olacaksın?

Gözünü hiç paradan ayırmadan soğuktan titreyen parmaklarının arasında sımsıkı tuttu. Elinde tuttuğu paranın o anda onun için bir tek anlamı vardı: Yemek.

Açların boyun büktüğü memlekette, Kişi özgürlükten laf etmemeli.

Şimdi birileri çıkıp ‘aç kaldık’ diyor. Ya vicdansızlık yapma, ne aç kaldın. Aç kalan falan yok!

Çünkü kırk bin insan her gün açlıktan ölmekte

Yoksulluk pek çok şeyin olmayışıdır ama açgözlülük hiçbir şeyin olmayışıdır.

Her şeyden bol bol varken niye açım? Her yerde bunca akıl varken niye aptal ve cahilim ben? Zengin- yoksul ayrımı yapmaksızın tüm insanları seven, koruyan Tanrı hani nerede? Evet, soruyor, soruyor ve sürdürdüğü hayata başkaldırıyor.

Kapitalist ülkelerde bolluğun ortasında açlık, varlığın içinde kıtlık, zenginliğin hemen yanında yoksulluk vardır.

İhtiyaçların pençesinde kıvranan insan, özgür insan değildir.

Zaruret içinde olan insanlar, özgür değildir.

Bütün ömrüm bir mercimek çorbasına fedadır!

Yoksul uluslar, aç; zengin uluslar da gururluydu; açlık ile gurur da, hiçbir zaman bağdaşamazdı.

Sayılar bize, her gün 24 bin insanın açlıktan öldüğünü söylüyor.

Açlık, en akıllı balıkları bile oltaya getirir.

Açlık nasıl en iyi baharatsa, yorgunluk da en mükemmel uyku hapıdır.

İnsanlık açsa, açıktaysa, yoksulluk ve sefalet içinde acılar çekerek yaşıyorsa bunun tek sorumlusu ABD canavarının beslediği soysuzluktur.

İşe yarar yeterince eşyası olanlar yoksul değildir. Karnın tok; gövden ve ayakların sağlıklıysa kralların serveti dahi sana daha fazlasını veremez.

Açlık, en akıllı balıkları bile oltaya getirir.