- Henüz kategori yok.
-
İstanbul Havalimanı'nda 'Kim Olduğumu Biliyor musun' S…09.11.2025
-
Inter Miami, Nashville Maçında Yenildi: Messi'nin Golü…09.11.2025
-
Kenan Yıldız'lı Juventus, Sporting CP Karşısında Galib…09.11.2025
-
Gülben Ergen'in ABD Turnesi Sonrası Bornozlu Hamburger…09.11.2025
-
Inter Miami - Nashville SC Playoff Serisinde Final: Kr…09.11.2025
-
Tekirdağ'da Kapsamlı Elektrik Kesintileri Duyuruldu: İ…09.11.2025
-
MasterChef Türkiye'de Şaşırtan Elenme: Çağlar Veda Etti09.11.2025
-
TCMB'den Altın Ekonomisi Analizi: Yastık Altı Miktarı,…09.11.2025
-
9 Kasım Günlük Burç Yorumları: Gezegenlerin Etkisiyle …09.11.2025
-
TOKİ Yüzyılın Konut Projesi Başvuruları Başladı: E-Dev…09.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#materyalizm
Otomatlar sevemezler. Onlar sadece "kişilik paketleri"ni birbirleriyle değiştirirler ve ucuza kapatma peşinde koşarlar.
Günümüzde insanların mutluluğu "eğlenmeye" dayanmakta. Eğlenmenin altındaysa "almanın", tüketmenin doygunluğu yatmaktadır.
İnsanlar ölmüş ya da ölmek üzere olan bir toplumda yaşadıklarını biliyorlar. Duyguyu reddediyorlar, çünkü her duygunun ucunda eşya, para ve güç var.
Atomlar ve boş uzaydan başka var olan hiçbir şey yoktur; geriye kalan her şey sadece düşüncedir.
Ne tuhaftı şu "para"denen şey! Sevgi belki değil ama anlayış da ,saygı da özgürlük de satın alınabiliyordu yerine göre.
İçsel yoksulluktan muzdarip olan kişi, sürekli olarak maddi düzeyde birikmeye yönlendiriliyor.
Altınla gümüşü Tanrı yaptınız kendinize, Putperestten farkınız: Bir yerine bin puta tapmanız.
Mobilya satın alırsınız. Kendinize dersiniz ki, bu hayatım bu ihtiyaç duyacağım son kanepe. Kanepeyi alırsınız ve sonraki birkaç yıl boyunca, hangi işiniz ters giderse gitsin, en azından kanepe sorununuzu çözmüş olduğunuzu bilirsiniz. Sonra aradığınız tabak takımı. Sonra hayallerinizdeki yatak. Perdeler. Halılar. Sonra o güzel yuvanızda kısılıp kalırsınız. Bir zamanlar sahip olduğunuz şeyler artık sizin sahibiniz olur.
Dinleyin sürüngenler; sizler özel değilsiniz, sizler güzel ya da eşi benzeri olmayan kar tanesi de değilsiniz, sizler işiniz değilsiniz, sizler paranız kadar değilsiniz, bindiğiniz araba değilsiniz, kredi kartlarınızın limiti değilsiniz, sizler iç çamaşırı değilsiniz, sizler herkes gibi çürüyen birer organik maddesiniz.! Bizler bu dünyanın şarkı söyleyip dans eden pislikleriyiz. Hepimiz aynı pisliğin lacivertleriyiz.
Amerikalılar paraya tapıyor. Bankaların neden pazar günleri kapalı olduğunu hiç düşündünüz mü? Öyle olmasa kiliseler boş kalırdı.
Yaşlandıkça 500 TL’lik saatin ve 30 TL’lik saatin aynı şeyi gösterdiğini fark edeceksiniz. Bir milyonluk ev ile yüz bin liralık ev aynı yalnızlığı barındırır. Materyalist şeylerde gerçek mutluluk bulunmaz. Gerçek mutluluk, sevgi ve kahkahadan geçer.
Toplumun stratejisi sizi birbirine düşman iki kampa bölmektir. İçinde hem Yunanların Zorbası, hem Buda’nın Gautama’sı yaşar. Biri maddiyatçıdır, diğeri tinselliğe önem verir.
Yoksula bakmaktan çok servete tapan bir ulusun içinde yaşıyoruz. İçinde yaşamamız gereken ulusun bu olduğunu düşünmüyorum.
Çoğu kişi para sayesinde her şeyi elde edebilir sanır; hırs ve kendini beğenmişliğin şu ya da bu şekilde parayla ve mal mülkle olmasının şaşılacak yanı yoktur.