- Henüz kategori yok.
-
76ers Retro Gecesinde Raptors'ı Mağlup Etti: Trendon W…09.11.2025
-
Çanakkale ve Marmara Bölgesi'nde Yeni Hafta Yağışlı ve…09.11.2025
-
De'Aaron Fox'ın Muhteşem Dönüşüyle Spurs, Pelicans'ı M…09.11.2025
-
Lakers'ın Galibiyet Serisi Atlanta'da Sona Erdi: Hawks…09.11.2025
-
İstanbul'da Sabah Ezanı Uygulamasına Yeni Düzenleme: İ…09.11.2025
-
Alvaro Morata Como Maçında Sahada Kontrolü Kaybetti: Ç…09.11.2025
-
MasterChef Türkiye'de Kim Elendi? 8 Kasım Eleme Gecesi…09.11.2025
-
9 Kasım İstanbul Su Kesintisi Gelişmeleri: İSKİ'den Du…09.11.2025
-
İstanbul Havalimanı'nda 'Kim Olduğumu Biliyor musun' S…09.11.2025
-
Inter Miami, Nashville Maçında Yenildi: Messi'nin Golü…09.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#hüzün
Ben hüzünlü küçük bir periyi biliyorum okyanusta yaşayan ve yüreğini tahta bir kavalda usul usul çalan küçük hüzünlü bir peri geceleri bir öpücükle ölen ve sabahları bir öpücükle yeniden doğacak olan…
Kırlardayım, yalnız ve düşünceli / Yürüyorum, yavaş, ölçülü, ağır / Kumlarda belki insan izi vardır, / Üstlerine basmadan yürümeli.
Kimseyle alay etme, asla kimseyi gülünç duruma düşürme, kalbinin en ücra köşesinde bile yapma bunu. İnsan yaşamı alaya alınamayacak kadar hüzünlü ve ciddidir.
Gördün işte, kendimi çoğunlukla yabancıların arasında buluyorum, çünkü başımdan geçen hüzünlü olayı unutmaya çalışarak oradan oraya sürükleniyorum.
Düzeltmek için kendi gücünüzü tükettiğiniz şeylere yeni gözlerle bakmak, her durumda hüzün verici oluyor.
İnsan, kendin hayvandan ayırmak için her zaman ve öncelikle zekâsıyla övündü mesela. Ya da “İnsan gülen hayvandır” diyerek kendisine çok özel ve naif payeler atfetti. Oysa insanı hayvandan farklı kılan hiç de bunlar değildi. İnsan ne kadar böbürlenirse böbürlensin, gülmeyi becermek ya da zekâsı onu özel kılmadı. Çünkü zekâsını türünü geliştirmeye değil, köleleştirmeye adadı. O yüzden dünya nüfusunun toplamıyla kıyaslandığında binde bir bile etmeyen küçücük bir kesim, dünyanın bütün zenginliklerinin yarısından fazlasını elinde tutarken, diğer binde 999, bir avuç efendiye kulluk etme yarışındalar. Ve kesin olarak bu nedenle de insanın yüzündeki gülüş farkına varsa da varmasa da yaşadığı her yüzyıl biraz daha tükendi ve o kadar büyük bir acı ve mutsuzluk ördü ki çevresine, her neslin bir sonrakine devretmek için elinde sadece hüzün kaldı.
Unutmanın acısı, ayrılığın acısından farklı. Ayrılık hüzne yakın; unutmak kasvete. Yani birini er geç unutmaya mahkum olduğunu bilmenin kasvetinden bahsediyorum. Birini yavaş yavaş unuttuğunun bilincine vardığın anıların sıkıntısından bahsediyorum. O kişinin parça parça silinip alakasız hatıraların arasına karışmasından bahsediyorum. Belki de neden bahsettiğimi bilmiyorum; sadece üzülüyorum, vasıfsız keder.
Bir güz akşamı kadar hüzünlü sakinlikte hiçbir şey yoktur. Işıklar, ürpertili havada donuklaşır, yaşlanmış ağaçlar yapraklarını dökerler, yazın ateşli aydınlıklarıyla kavrulan kırlar, ilk soğuk rüzgârlarla birlikte ölümün geldiğini hissederler.
Göklerde, umutsuzluklarla sızlanan soluklar vardır. Gece, loşluğunun içinde kefenler getirerek ta yükseklerden iner.
Vedaları uzatmakta mana yoktur. Zira bu, beraber olmayı değil, ayrılık sahnesini uzatır.
Kanat çırpan kuşlara bakın. Kanatlarının nasıl hareket ettiğine dikkat buyurun, bir aşağı bir yukarı. Bir hüzün, bir saadet. Böyledir hayat. Hoş bir kararda, ahenk içinde, dengede.