#beklenti

Mutsuzluğun nedeni başarısızlıktan gelmemeliydi, hele hayal kırıklığı asla gözyaşlarının nedeni olmamalıydı...Neden insanlar bir türlü anlayamıyorlar hayattan hiçbir şey beklememeleri gerektiğini, diye düşündüm.Neden binlerce kitap, film, şarkı, şiir umudu tek hayat kaynağı olarak göstermiş, diye düşündüm...Hiçbir zaman ümit etmedim.Umutla tanışmadım.Eğer mutsuzluk, istediğini bulamamaktan, hayalini gerçekleştirememekten kaynaklanıyorsa sıradanlaşır.Sadece adı kalır.Güler geçerim sınavlarında başarılı olamadıkları için ağlayan gençlere, sevdikleri terk ettiği için intihar eden kadınlara.Kolay mı bu kadar tanımak mutsuzluğu hayatın karanlığında?En anlaşıldığı noktada başlar bilinmezliği hikâyenin.Kolay mı hayat, daha zengin olamadağı için bir adamın ağlayacağı kadar?

...dediğim gibi, en büyük hatam insanlardan cümlelerimi bitirmelerini beklemekti. hayatımın belli bir dönemine kadar hep böyle yaptım zaten. Gözlerinin içine baktım beni bilsinler diye. Kadınlardan bunu bekledim. Birisi gelip 'evet, ben seni tanıyorum' desin diye bekledim. Ve o kadına aşık olacaktım. Ama sonra anladım ki böylesine insanlar yok. Olsalar bile kitap okumuyorlardı. Kimseyi tanımıyorlardı.

Hollanda televizyonları hep şu suali sorardı: "Cinsel tercihiniz Türkiye'de nasıl karşılandı?" " Ne iş ne de sosyal yaşamda hiçbir sorun yaşamadım" diyordum. Onların işine gelen bir yanıt değil tabii. "Türkiye'de bir lezbiyen olarak itildim, kakıldım, dışlandım, aşağılandım, saçlarımdan sürüklendim!" dememi istiyorlar.

Liste
Yükleniyor…