#arzu

Arzu! İnsanın ta can evine işlersin sen; olmaz sanılan şeyleri oldurursun, düşlerle haberleşirsin; nasıl olur? Gerçek olmayanla düşüp kalkarsın, yoklukla arkadaşlık edersin sen; öyleyse gerçek olanlarla birleşebileceğin inanılır bir şey pekala; ve sen Arzu, yasayı çiğneyerek yaptığın bu işi, anlıyorum.

Umutlarınız, hayalleriniz ve arzularınız akla uygundur. Eğer sadece onlara izin verirseniz, sizi bulutların ve fırtınaların üstünde havada tutmaya çalışırlar.

Dünyadaki en garip yaratık hiç şüphesiz 'insanoğlu' diye mırıldandı. Bir kartal gibi uçmak istiyor, ama kanatları yok! Bir aslan kadar kuvvetli olmak istiyor, ama pençeleri yok! Onu ne kadar noksan yaratmışsın ey Tanrı! Üstüne üstlük bir de onu cezalandırmak için noksanlarını idrak etme yeteneğini de vermişsin.

Neyse ki akış, dünyada kodlanabilen tek şeydir de. Unutmayalım ki, fikirler akışlardır: Herakleitos “aynı nehre bir kez daha giremeyiz” demesinin ardından ekliyordu: “Üstümüze başka başka sular geldikçe, hem biziz, hem değiliz.” Sorunun bir zaman sorunu olmasından çok, bir akış sorunu olduğu besbellidir. Yine unutmayalım ki, arzular akışlardır; davranışlar akışlardır; zaman ve olaylar akıp geçerler.

Yetenek eşitliğinden amaçlarımıza erişme umudunun eşitliği doğar. Bundan ötürü iki kişi aynı anda sahip olamayacaklarını anladıkları bir şeyi arzu ederlerse, birbirlerine düşman olurlar ve esas olarak varlığını korumak ve bazen de sadece zevk almak olan o amaçları uğruna birbirlerini yok etmeye ya da birbirlerini egemenlikleri altına almaya çalışırlar.

Liste
Yükleniyor…