- Henüz kategori yok.
-
Sakatlıklarla Boğuşan İki Takım Karşı Karşıya: Lakers-…11.11.2025
-
A101 Kasım Fırsatları: Ayçiçek Yağından Beyaz Eşyaya G…11.11.2025
-
Atatürk'ü Anma Etkinlikleri Geniş Katılım Gördü, Mevli…11.11.2025
-
Burgos'ta Kültür ve Yetenek Şöleni: Kapsayıcılık ve Ya…11.11.2025
-
Brad Pitt'in Kariyerindeki Dönüm Noktaları ve Angelina…11.11.2025
-
Başkan Erdoğan'dan 10 Kasım Mesajı: Atatürk Tartışmala…11.11.2025
-
Kasım Ayı Tarot Rehberi: Günlük Açılımlar ve Milli Değ…11.11.2025
-
Milli Takım Kadrosuna Eren Elmalı'nın Yerine Mustafa E…11.11.2025
-
Netflix'in Popüler Dizisi Bir Başkadır, Beş Yıl Sonra …11.11.2025
-
Sağlık Bakanlığı'ndan Kapsamlı İşçi, Personel ve Uzman…11.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#acı
Anadolu'nun ve bütün memleketimizin, bütün acı durumlarından bahsedilecek olsa sayısız ciltler dolar, yazan da okuyan da usanıp yorgun düşer, onlar yine tükenmez!
Huzur, tıpkı neşe gibi, biraz da ahmaklığın alameti. İdrak eksikliğinin, gözü kapalılığın... Yaşamda hep ters giden bir şeyler vardır, önemli şeyler. İnsanın sinesini sızlatan, derununu yaralayan şeyler. Sinesi sızlamayan adamın huzuru olur. Çirkinliklerden müteessir olmayanın. Kaybettiklerinin bilincinde olmayanın.
Bir milletin yaşadığı acılar, edebiyatına ve sanatına şekil verir. Ortaya çıkan eserler de o acıların unutulmamasını sağlar.
Halk arasındaki yaygın inanışa göre insanlar genellikle kendilerine acı verecek kişileri cazip bulur.
Biz insanız, bize insanlığın acılarına gülmek yakışmaz, insanlığın acılarına üzülmek yakışır.
Kanatları düşüyor gözlerimden meleklerin... Gözyaşı gibi, kayıp gidiyor kemiklerimin ucundan...
Sığınılacak bir nokta vardır elbet ama insanın katiline sığınması dünyanın en büyük ironisi bana göre. Canını acıtıyor ama dönüp dolaşıp yine de kendini onun kollarına bırakıp teselli buluyorsun.
İnsan acıdan kaçmak için mutluluğa koşarken aslında acıdan kaçarken mutluluktan da kaçtığının farkında değildir. Biri olmazsa diğerini bilemezdik.
Dostoyevski benim için bir şoktu. Onu anlamam 10 yılımı aldı. Acı bizi birleştiren şey. Acı her yerde ve hepimiz onunla yüzleşmeliyiz. Benim bütün filmlerim onun hakkında. Dostoyevski, aynı kitabı tekrar tekrar farklı karakterlerle ve farklı durumlarla yazmış. Ben de aynı filmi tekrar tekrar yapmaya çalışıyorum. Konuyu değiştirmek bana oportünizm gibi geliyor, sanki siyasi ya da finansal sebeplerden yapılıyormuş gibi.
Bu ülkeye ve bu hayata dair hiçbir şeyin, hiçbir zaman benim dilediğim gibi olmayacağını biliyor, artık bundan acı duymuyorum.
Acıya dayanıyoruz. Suçluluğun cezalandırılmasıyla ilgili bilinçsiz ihtiyacımızı kesinlikle karşılar. Kendimizi mutsuz ve çürük hissediyoruz. Bu soru daha sonra ortaya çıkıyor, Ama ne kadar sürecek?
Aşkın efendiliği iyi değildir, çünkü ona inanan kişi ne denli çok inanç beslerse o denli ağır ve acılı anlar yaşamak zorunda kalır.