Numan Ali Han

Bazıları sıkıntı ile imtihan olurken, bazıları da rahatlık ile imtihan olur.

Kendini değiştirmek; felaketle yüzleşirken umutlu, düşmanla yüzleşirken cesaretli, hatalarınla yüzleşirken dürüst olabilmendir. Aynı zamanda, zahiren imkansız olan bir şey ile yüzleştiğinde Allah'a güvenmendir. Bizlerden yeterli sayıda kişi kendini değiştirmek ile uğraştığında ise, biz fark etmesek de, Allah çevremizdeki dünyayı bizim için değiştirir.

Nefret dolu, kinci kimselere kızmamalıyız. Onlar adına üzülmeliyiz. Onlar bize zarar veremezler. Onlar Allah'ın dinine zarar veremezler. Yalnızca kendilerine zarar verirler.

İnsanlar hakkında yüzeysel yargılarda bulunmak için Kur'an'ı kullanmak, yalnızca onu anlamayanların yapabileceği bir şeydir.

Dini açıdan daha fazla bilgi sahibi oldukça, daha mütevazı olman gerekir. Bunun yerine sen, yargılayıcı oluyorsun.

Dünyaya, dünyalık şeylere sahip olmanızda bir sakınca yok. Yeter ki kalbinizde dünya sevgisine yer olmasın.

Hanımınız, sizin anne babanıza saygı göstermeli ama onlara hizmet etmesi gereken o değil, sizsiniz.

Birini affetmek, sadece ona iyilik yapmakla ilgili değildir. Aynı zamanda, senin kendi kalbindeki bir yarayı iyileştirmenle ilgilidir.

Kur'an bana ne öğretiyor biliyor musunuz? Kur'an bana inanılmaz derecede zengin bir adamın bir fiyasko (Firavun), evsiz bir adamınsa başarılı (İbrahim) olabileceğini öğretiyor. Bana başarının zenginlikle, başarısızlığın da fakirlikle hiç ilgisi olmadığını öğretiyor.

Bir yanlışı eleştirmeniz, onu önemsediğiniz anlamına gelmez. O yanlışın düzeltilmesi için yardımcı olduğunuzda, o yanlışı ciddiye aldığınızı, umursadığınızı göstermiş olursunuz.

Kız kardeşlerim, bir erkekle konuşmanız gerektiğinde sesinizi inceltip kıkırdamayın. Ciddi bir tonda konuşun! Çünkü eğer bir kadın ciddi olursa karşısındaki erkek de otomatik olarak ciddileşir!

Arınma iki parçadır. Düşüncelerin arınması ve kalbin arınması vardır. Kur'an bize nasıl düşüneceğimizi öğretir ve düşüncelerimizi arındırır/temizler ve aynı zamanda kalbimizi de arındırır.

Eğer birisi senin yanlışını düzeltiyorsa ve sen o kişiye darılıyorsan, ego sorunun var demektir.

İnsanlar bu dünyada itibar peşinde koşuyorlar. Bizler, itibarın paramızla, arabamızla, giydiğimiz marka ile veya nüfuzlu kişilerle olan iletişimimiz ile geldiğini düşünüyoruz. Halbuki haysiyet ve itibar, yalnızca, Allah'ı öğretmenimiz edindiğimiz zaman gelir.

Kur’an üzerinde daha ciddi bir şekilde çalışmak, seni alçak gönüllü olmaya iter, kibrini kırar. Her seferinde sana, hiçbir şey bilmediğini hatırlatır.

Ne yapalım yani bu hayat mükemmel değilse? Burası cennet değil ki!

Sen elde edemediklerinden dolayı kendi hayatından nefret ederken, birisi senin hayatına sahip olmak istiyor.

Birine yardım edeceğiniz zaman, bundan dolayı mutlu olun, çünkü Allah o kişinin duasına sizin aracılığınızla cevap veriyor.

Her zaman sorunlarımızı düşünüyoruz ama Allah daha önce bizi birçok sıkıntıdan kurtarmıştı, onları hiç aklımıza getirmiyoruz.

Eğer biz gerçekten "Elhamdulillah" kelimesinin şuurunda olan insanlar olsaydık, şikayet etmek için bir neden, enerji ya da vakit bulamazdık.

Kötü amelleri bırakın, iyi amellerimiz bile hatalarla dolu.

Şeytanın yapmaya çalışacağı ilk şey sana namazı/duayı bıraktırmaktır. Neden biliyor musun? Çünkü eğer şeytan bir kaleye girmek istiyorsa önce muhafızı öldürmek zorunda. Muhafız bir kere öldü mü, şeytan kalenin kapılarını kötülük için açabilir. Ve şeytan çok sabırlıdır. Bunu daha önce birçok insana yaptı yani aynı zamanda oldukça tecrübeli de.

Allah ile konuşurken garip hissetmeyin. Asıl hiç kimsenin dinlemediğini sanmanız garip.

Kapısını tıklatarak girmemiz gereken evlere tek bir tıkla giriyoruz artık. (Sosyal medya hakkında)