Politik bebek olarak doğar, büyümeleri zaman alır, yetişkinliğe eriştiğinde çevresine ışıltılar saçar ve zaman ilerledikçe ışıltısını yitirmeye başlar. Bu canavarın doğumuna ilişkin bilgilere son olarak şunu ekleyeceğim: Dünyaya iğnesiz gelirse ölü doğar, iğnesini kaybettiği zaman da arılar gibi ölür.
- Henüz kategori yok.
-
9 Kasım Günlük Burç Yorumları: Gezegenlerin Etkisiyle …09.11.2025
-
TOKİ Yüzyılın Konut Projesi Başvuruları Başladı: E-Dev…09.11.2025
-
İrem Derici ve Melih Kunukçu Aşkında Son Perde: Ayrılı…09.11.2025
-
Aynadaki Yabancı 6. Bölüm: Gerçekler Açığa Çıkıyor, Te…09.11.2025
-
Portekiz Ligi: Santa Clara, Sporting Karşısında Erken …09.11.2025
-
MasterChef Türkiye'de Haftanın Eleme Heyecanı: 7 Kasım…09.11.2025
-
8 Kasım 2025 Çılgın Sayısal Loto Sonuçları Belli Oldu:…09.11.2025
-
Ben Leman'da Gerilim Dorukta: Kaybolan Çocuklar İçin U…09.11.2025
-
Parma - Milan Maçı Ne Zaman, Hangi Kanalda? İşte Serie…09.11.2025
-
Hertha Berlin'in Genç Yıldızı Kennet Eichhorn Avrupa D…09.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Jonathan Swift
İnsanlar arasında devamlı bir surette alışveriş ve krediyle işlem gerekli olduğundan, sahteliğe müsaade edilir, göz yumulursa, ya da sahteliği cezalandırmak için hiçbir yasa konmazsa, namuslu tüccar büyük zararlara uğrar, sahtekâr kimseler de faydalanır.
Diyojen'dir ki, İskender onu görmeye gidip kendisinden isteyeceği her şeyi ona verebileceğine söz verdiğinde şöyle demiş: "Bana veremeyeceğiniz hiçbir şeyi benden almayın; tek bunu isterim; ışıkla benim aramda durup gölge etmeyin."
Bilge bir adamın en az yalnız olduğu zaman, tek başına kaldığı zamandır: Ünlü matematikçi Arşimed de önüne koyduğu problemleri çözmeye o denli yoğunlaşmış ki, kendisini öldürmeye gelen askerleri duymamış bile.
Bir şeyi arzuladığımızda ya da onun peşinden koştuğumuzda, zihinlerimiz o şeyin yalnızca iyi yönleri ya da özellikleri üzerine odaklanır; onu elde ettiğimizdeyse yalnızca kötü yönleri ya da özelliklerine.
Bir yazarın yazdıklarını okurken fikirlerimizin örtüştüğünü görürsem, ne denli harika bir gözlem diyorum. Fikirlerimizin ters düştüğü bölümlerdeyse, onun yanıldığı konusunda hiç kuşku duymuyorum.
Bununla birlikte, şeytan tüm yalanların babası olsa da, tüm büyük kâşifler gibi, kendisinden sonra gelenlerin alana yaptıkları katkılarla şanını önemli ölçüde yitirmiş durumdadır.
Görüş farkılılıkları milyonlarca insanın ölümüne neden oldu: Örneğin, Et mi Ekmek olsun ya da Ekmek mi Et olsun; bazı Dutsu meyvelerin suyu Kan mı olsun, Şarap mı?
Ortada büyük sorunlar olmadığında küçük sorunlar da insanı huzursuz etmeye yeter. Koca bir kayaya rast gelmediğinde insan küçük bir çıkıntıda bile sendeleyecektir.
Bir kimse kendine iyilik eden birisine kötülük ederse, kendisine hiç iyilik etmemiş olan insanlara kesinlikle kötülük edecektir: böyle bir adam yaşamaya layık değildir.
Politik bir yalan bazen yerinden edilmiş bir devlet adamının kafasından doğar ve onu izleyen bir ayaktakımı güruhu da bu yalanı besleyip büyütme görevini üstlenir.
Hiçbir savaş, inanç ayrılıklarının, hele hiç de önemi olmayan şeyler üzerinde inanç ayrılıklarının sebep olduğu boğuşmalar kadar şiddetli, kanlı ve uzun olamazdı.
Şöhreti ele alalım: İnsanlar genellikle unutulmak istemez. Ayaktakımına baktığımızda bile, mezar taşlarına yazı yazdırmaya ne denli hevesli olduklarını görürüz.
Dikkat, uyanıklık, biraz da zekâ bir adamın malını mülkünü hırsızlardan korumaya yeter; ama doğruluk, düzenbazlığa karşı kendini hiçbir zaman koruyamaz.
Apollon, hem hekimlik tanrısı hem de insanları hastalıklarla cezalandıran tanrıydı. Kökeninde her ikisi de aynı meslekten gelir, aynı bugün de olduğu gibi.
Dünya bir kez bizleri kötüye kullanmaya başlamaya görsün, sonrasında vicdan azabı ya da törenleri de azaltarak aynı muameleye devam edecektir.
Pek az yalan kendisini keşfedenin imzasını taşır; gerçeğin en oynak düşmanı olarak yalan, sahibinin haberi dahi olmadan binlerce kişiye yayılabilir.
Cücelerin arasında yıllarca bir dev, devlerin arasında da cüce olarak yaşayan biri, tekrar insanların içinde insan olmanın ne demek olduğunu bilir.
Suçlular cezalandırılır, iyiler ödüllendirilir. Yakalayabildiğimiz suçluları kesinlikle cezalandırırız ama, iyilerin ödüllendirildiğini henüz hiç görmedim.
En büyük icatlar hep cehalet dönemlerinde ortaya çıkmıştır, tıpkı pusula, barut ve matbaa gibi; ve hep en vasat ulusun eseridir: Almanların.
Hükümdarlara edilen en büyük hizmetler, tutkularını karşılamakta gösterilen kusurla teraziye vurulunca, ne de çabuk değerden düşüyor.
Bilge bir insanın yaşamının geç dönemleri, erken dönemlerinde edindiği aptallıkları, önyargıları ve yanlış düşünceleri düzeltmekle geçer.
Bir insan kendisiyle benim arama belli bir mesafe koyduğunda, ikimizin de birbirimize eşit uzaklıkta olduğumuz fikri beni rahatlatıyor..
İnanç ayrılıkları milyonlarca cana mal olmuştu. Örneğin et mi ekmekti, yoksa ekmek mi etti? Bir meyvenin suyu kan mıydı, şarap mı?