F. Scott Fitzgerald

Hayat böyledir işte kimsenin kontrol edemediği..

Bazı temel incelikler dünyaya adaletsiz dağıtılmıştır.

Her ne olursa olsun, kendin olmak için asla geç değildir.

Tek bir yenilgi ile son bir yenilgiyi birbirine karıştırmayın.

Başka bir yerde yaşamam için kahrolası bir aptal olmam gerek.

Sağduyudan yoksun bir aklın karışması gibi bir kafa karışıklığı yoktur.

Birbiriyle çelişen iki düşünceniz varsa, güzel bir roman yazabilirsiniz.

Hayatlarımızı bazen yakaladığımız fırsatlar belirler. Bazen de kaçırdığımız.

Otuz yaşındaydım. Önümde yeni on yılın uğursuz, tehditkâr yolu uzanıyordu...

Yaşama tek bir pencereden bakmak, çok daha fazla başarı getiriyor sonuçta.

Ölmek için çok uğraştım, fakat öyle anlaşıyordu ki beni büyülü bir yaşam bekliyormuş.

Bir umut her zaman olmalı Hayat sonbaharda buruşub döküldüğü zaman tekrar başlar.

Yalnız bir insanın hayâlinde biriktirdiklerini hiçbir taze tutku, hiçbir yeni ateş yok edemez.

Otuz yaşındayım, kendime yalan söyleyip bunu da onur sayabileceğim yaşı beş yıl geçtim.

Bu dünyada yalnızca kovalananla kovalayan, her an bir şeylerle meşgul olanla yorgun düşmüşler vardır.

Olaylar karşısında son derece kızabilirsin.Küfredebilir kadere lanet okuyabilirsin...Ama yolun sonuna gelindiğinde her şeyi bırakmak zorundasın.

Gördün işte, kendimi çoğunlukla yabancıların arasında buluyorum, çünkü başımdan geçen hüzünlü olayı unutmaya çalışarak oradan oraya sürükleniyorum.

Aşk, abartılmış, sahtekar bir parazitten başka bir şey değil aslında. Aşkı güzel yapan ona dair kurduğumuz düşlerde, geçmişte kalan mutlu anılarımızda. Yoksa acıdan, kederden, dertten başka ne getirmiş aşk insanlara.

Toy çağımda bir öğüt vermişti babam, hala küpedir kulağıma. 'ne zaman' demişti, 'birini yargılamaklı davranacak olsan, hatırdan çıkarma, herkes senin imkanlarında gelmemiştir dünyaya!

Ne kadar anlaşılmak istersen seni o kadar anlayan, kendine inandığın ölçüde sana inanan ve tamamıyla senin verdiğin izlenimi kavrayan ve tam bu noktada yok olan bir adamdı.

Benim hiçbir zaman, bedeninden ayrılmış yüzünün karanlık saçak altları ve kör edici ışıklı reklam tabelaları boyunca süzüldüğü bir kız arkadaşım olmamıştı.

Karanlık köprüden geçerken solgun yüzü tembelce ceketimin omzuna düştü ve elinin güven veren baskısıyla otuz yaşın ürkütücü darbesi yitip gitti.

Bir kızım olduğu için çok mutluyum.Ve umarım o da aptal olur... Çünkü bir kızın dünyada ola bileceği en iyi şey, güzel ve aptal olmaktır.

Hep yılın en uzun gününün yolunu gözleyip sonra da kaçırdığınız oluyor mu? Ben hep yılın en uzun gününü bekler, sonra da kaçırırım.