Dudaklarımı kanatırcasına,ısırıyorum günlerdir,her sözcük dilimin ucunda küfre dönüşüyor çünkü. Bir gök gürlese bari diyorumbir sağanak patlasa bitse bu sessizlik.
- Henüz kategori yok.
-
İrem Derici ve Melih Kunukçu Aşkında Son Perde: Ayrılı…09.11.2025
-
Aynadaki Yabancı 6. Bölüm: Gerçekler Açığa Çıkıyor, Te…09.11.2025
-
Portekiz Ligi: Santa Clara, Sporting Karşısında Erken …09.11.2025
-
MasterChef Türkiye'de Haftanın Eleme Heyecanı: 7 Kasım…09.11.2025
-
8 Kasım 2025 Çılgın Sayısal Loto Sonuçları Belli Oldu:…09.11.2025
-
Ben Leman'da Gerilim Dorukta: Kaybolan Çocuklar İçin U…09.11.2025
-
Parma - Milan Maçı Ne Zaman, Hangi Kanalda? İşte Serie…09.11.2025
-
Hertha Berlin'in Genç Yıldızı Kennet Eichhorn Avrupa D…09.11.2025
-
Denizli'de Planlı Elektrik Kesintileri: Birçok İlçede …09.11.2025
-
Daniel Day-Lewis'in "Anemone" Filmiyle Muhteşem Geri D…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Ahmet Telli
Dinlendiriyor yüreğimi kafamı bedenimi serin okşayışlarıyla doğa Dinliyorum en güzel türküsünü kurdun kuşun Uçmak için kanat aramıyorum.
Bütün gece balkonda sokağı ve sessizliği dinledim. Elimde bir bardak demli çay, Ve gökyüzünde yıldızlar. İnsan yorulur bazen insan olmaktan.
Ayağı kayan bir çocuk kadar şaşkınım, bilemedim düz yolda yürümenin imlâsını. Kanayan dizlerime bakıp da ağlamayı öğrenemediğim gibi.
Bunca acıyı bunca aşkı nasıl da sığdırmışsın yüreğine istersen al köy kendi ellerinle ...fırtınaları da sen yüreğin kadar büyüksün unutma.
Suya düşen bir karanfilse yüreğin, bırak kendini ırmağın türküsüne gülüm vursun seni o taştan bu taşa o çağlayandan bu çağlayana.
Burada yağmur yağıyor ama sen şemsiyeni almadan gel yine de. özletiyor bu çılgın sağanak seni sırılsıklam özletiyor biliyor musun.
Ve ne kadar az konuşur olduk gün boyu, Birden ayrımsadık ki ayrılık orda başlıyor, Tam da susuşların birbirine eklendiği yerde.
Ömrüm diyorum şimdi ömrüm üzgün bir çocuksun sen ve yalnız öyle kal çünkü bu dünyada sana en çok mutsuzluk yakışıyor.
Sessizce çekip gidiyorum şimdi, sessiz ve kimliksiz, belki yine gelirim, sesime ses veren olursa bir gün.
Yine de kalmış olabilir, Küçücük bir mavilik gökyüzüne, Bir sevda kırıntısı, Avuç içi kadar bir umut.
Hiç kimse bir aşkı onarmaya kalkmasın, kaybedilmeye değer en güzel anında bitirilmişse eğer.
Şimdi beni uçurumdan atsan, düşene kadar aklımdaki tek şey; sırtıma değen ellerin olurdu.
Gidenler nerde kaldılar, özledim gülüşlerini, Bir kenti güzelleştiren yalnız onlardı sanki.