Konuşmayı çok severim. Küçükken hep profesyonel bir konuşmacı olmak isterdim. Bunu anneme söylediğimde bana şu cevabı verirdi: "Harika, sen ileride Amerika Birleşik Devletleri Başkanı olmalısın!"
- Henüz kategori yok.
-
Fransa Ligue 1'de Marsilya - Brest Maçı: Kritik Randev…08.11.2025
-
Mevsimlik Lezzetlerle Sonbahar Sofralarına Özel Risott…08.11.2025
-
Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi Hedefi ve Mali Zaferle…08.11.2025
-
Sevilla'dan Tarihi Zafer: 14 Yıllık Hasret Guadalquivi…08.11.2025
-
Suudi Arabistan Pro Lig: Al Fayha - Al Akhdoud Karşıla…08.11.2025
-
Lando Norris Sao Paulo Sprint'i Domine Etti, Piastri'n…08.11.2025
-
West Ham United, Burnley Karşısında Kritik Maça Çıkıyo…08.11.2025
-
Türk Telekom - Karşıyaka Maçı Öncesi: Yükselişteki Baş…08.11.2025
-
Bundesliga: Union Berlin, Zirvedeki Bayern Münih'in Ye…08.11.2025
-
Amedspor Taraftarından Hatayspor'a Sıcak Karşılama, Gö…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Küçüklüğümden beri fırsatını bulduğum her zaman defterlere, duvarlara bulduğum her yere çizimler yapıyordum. O yaşlardan itibaren amacım bir çizer olmak ve ileride animasyon filmler yapmaktı. İnşaat mühendisliği bölümü okumam bazı koşullandırmalarla gelişti. Bizim zamanımızda doktor veya mühendis olmayana kız vermezlerdi. En seçkin meslekler onlar görünüyordu. O zamanlar çizerlik ya da animasyon yapımcılığı gibi hayal üstü bir alanın para kazandıracağı ya da insanın yaşamını sürdürebileceği bir meslek olarak görünmüyordu.
Her şeyi birkaç defa kontrol etmeden rahat edemeyen insanlar, çocukluklarında arkalarına öngörülebilir ve sürdürülebilir bir anne desteği alamamışlardır, onun için yetişkinliklerinde kendilerine güvenli bir zemin sağlayacak mekan, insan ve olayların sağlamlığını sık sık kontrol etme ihtiyacı duyarlar.
Ne çocukluktu ama. Annem beni hiç kendi sütüyle beslemedi. Beni arkadaşı gibi sevdiğini söylerdi.
Çok küçük yaşlarda zaten madalya alanları seyredip ‘Bir gün böyle olmalıyım’ diyordum. Hayalini kurduğum bir şeydi, 15 yaşında da Dünya Şampiyonu oldum, 33 yaşına kadar da devamı geldi.
Sorun çaresizlik değil, isteksizlik. İsteksiziz, çünkü çocuklukta bize uygulanan ilk şey, içimizdeki isteği öldürmektir.
Sahici olan, yani çocukluğumuzda hayalini kurduğumuz hayat. Sahte olan, yani yetişkinliğimizde başkalarıyla paylaştığımız hayat.
Gerçekte yapmayı istediğin şeyi yapmaya çalışmaktan vazgeçme. Bence aşkın ve ilhamın olduğu hiçbir yerde yanlış yola sapamazsın.
1890 yılında ada Türk iken Girit’te doğdum. Babam, Türkiye’nin Atina Sefiri oldu. Falerin’da ilk evi babam yaptırdı. Üç dört yaşındayken, küçük kardeşimle Parthenon'un mermerleri arasında oynardık. Bir gün kayıkta, kayıkçı deniz aynasını denize tuttu. Denizaltı alemini görünce, tokat yemiş gibi sarsıldım.
Evet, 7 yaşındaydım. Ben mahkeme tarafından babaya verildim. Annem yalnızdı çünkü. “İstediğim gibi bakamam ben” demiş. Babaanne de evde var diye mahkeme babaya vermiş. Babaannemle dedem baktı bana. Annemi çok az görebildim. Aralarındaki kavgadan kaynaklanan problemlerden de çok etkilendim. Babam müzisyendi, onunla gezdim.
Anılarımız ne kadar güçlüyse, hayallerimiz de o kadar güçlü olmalı. Çünkü anılarımız hayallerimizden ağır bastığında yaşlanırız.
Kitap imzalıyordum, bir yaşlı beyefendi geldi, kulağıma eğildi, neden kalpak, dedi ve ben de 1918 yılındayız ve o zaman devrimciler kalpak giyiyorlardı, cevabını verdim. Çok sevindi, ben de öyle düşündüm, diyordu. Çocuklar misali sevinçle ayrıldı ve arkasından baktım, on sekiz yaşında gidiyordu.