Her zaman kolay kolay itiraf edemesek de bunu kendi kendimize, hep öteleri düşleyen, öte yer ararken en yakınlarındakileri mutsuz eden bizler... ben...
- Henüz kategori yok.
-
Güller ve Günahlar 5. Bölümde Berrak'ın İntihar Girişi…08.11.2025
-
Monaco-Lens Maçı Öncesi Kadrolar Netleşiyor: Pogba Yok…08.11.2025
-
Espanyol, Villarreal'ı Ağırlıyor: Gerard Moreno Dönüş …08.11.2025
-
Chelsea - Wolverhampton Maçı Öncesi Sakatlıklar ve Enz…08.11.2025
-
Le Havre-Nantes Karşılaşması: Erken Gol ve Kaleci Carl…08.11.2025
-
Rhein Derbisi'nde Mönchengladbach, Köln'ü Üç Golle Geç…08.11.2025
-
Dilek Kaya İmamoğlu'ndan Ekrem İmamoğlu Vurgusu ve İBB…08.11.2025
-
Rhein Derbisi: Mönchengladbach - Köln Maçında Goller v…08.11.2025
-
Uluslararası İş Birliğiyle Portekiz, Dev Uyuşturucu Se…08.11.2025
-
Vince Gilligan'ın Pluribus Dizisi Apple TV+'ta Başladı…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Ne olursa olsun mutlu değildi, hiçbir zaman mutlu olmamıştı. Hayatın bu yetersizliği, dayandığı şeylerin hemen bozulup çürümesi nereden geliyordu? Ama, bir yerlerde kuvvetli ve güzel bir insan, hem coşkunluk, hem de incelikle dolu kıymetli bir varlık, bir melek kılığı altında bir şair kalbi, gökyüzüne şairane düğün destanları söyleyen tunç telli bir rebap bulunsaydı, onunla tesadüfen niçin karşılaşmamalıydı? Ah, ne imkansızlık! Zaten hiçbir şey böyle bir araştırmaya değmezdi; her şey yalan söylüyordu, her gülümsemenin altında sıkıntıdan bir esneme vardı. Her sevinç bir lanet, her zevk bir iğrenme gizliyordu ve en iyi öpücükler, dudaklarda gerçekleşmesi imkansız daha yüksek bir şehvet özlemi bırakıyordu.
Mutsuz olmanın birçok yolu vardır ama rahat olmanın tek bir yolu vardır, o da mutluluğun peşinden koşmayı bırakmaktır.
En büyük meselemiz budur; mazi ile nerede ve nasıl bağlanacağız, hepimiz bir şuur ve benlik buhranının çocuklarıyız, hepimiz Hamlet'ten daha keskin bir "olmak veya olmamak" davası içinde yaşıyoruz. Onu benimsedikçe hayatımıza ve eserimize daha yakından sahip olacağız. Belki de sadece aramak ve bütün kapıları çalmak kafidir.
Bu benim rapim, bu benim şiirim, bu benim derinim, bu benim bendim, bu benim eserim, bu benim ta kendim... Ta kendim… Ta kendim… Ta kendim...
Ulaşılacak saadete kaç kapı daha var? Açtım, açtım kapıları. Girdim, bomboş evlere vardım. Yardım lâzım bana, şansım yâver sanma. Hiç hoş değil gördüklerim amma. Emin değilim, her şey muamma.
Bu ses benim, dinle dinle dinle... Uygunsuzca gidişlerin, yolunu kesen haydut benim. Bildiklerimden eminim, yaptıklarıma kefilim; gidenlerime vedâyım, gelenlerime mîrim.
Tasanın etrafında gezgin olmuş insanlar. Kısacık molalarda tanıdılar mutluluk denen kelimeyi.
Bana kızmayacaksınız, öyle mi? Öyleyse şunu bilmenizi istiyorum ki sizi aptalca, çılgınca seviyorum. İşte sonunda bunu söylettiniz.
Sıkıntılarımız, hayal kırıklıklarımız, zaaflarımız ve beğenmediğimiz yanlarımız aslında kendi gerçek benliğimizi yeterince kavrayamamış olmamızdan kaynaklanıyor. Biz yalnızca sahte benliğimizin bilincindeyiz, gerçek benliğimizin değil. Yapılması gereken gerçek benliğimizi ortaya çıkarmaktır... Tüm yoga uygulamaları, onların meditasyon ve zihinsel yoğunlaşmaları işte bu gerçek benliği ortaya çıkarmak içindir.
Yol, boşluktur. Kişi kendisini ortadan kaldırdığı zaman bir boşluk oluşur. Bir insan ‘Ben’ dediği sürece kendi yolundaki bir taştır. Kendini ortadan kaldırdığı zaman ise ‘yol’dur, ‘boşluk’tur. Herkesin aradığı ‘gerçek-kendi’dir, yani tanrı. Sahte benlik (ego) ortadan kalktığında insanın olabileceklerinin sonu yoktur.
Bir gün önceki “ben”i yargılamak isterim. Aynaya bakan gözümden, gözümün gördüğünü tanımlayan beynimden, gözümün gördüğünü yorumlayan yüreğime doğru inerim.
Allah'a giden yollar gökteki yıldız sayısından fazladır, biz o yollardan birini arıyoruz.
Allah'a giden yollar gökteki yıldız sayısından fazladır, biz o yollardan birini arıyoruz.