Aslında tek bir pişmanlığım var, daha önce de söylemiştim, bu Tanrı vergisi yeteneği geliştirmek için müzik eğitimi almalıydım. Hâlbuki ben her şeyi kendi kendime öğrendim ve çaldım. Tıpkı piyanoyu ilk yapan insan gibi oldum. Onun da hocası falan olmadı, yaptığı şeyi çalmayı ona öğretebilecek kimse yoktu. Çalmayı da kendi kendine öğrenmek zorunda kaldı.
- Henüz kategori yok.
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
-
Marsilya'nın Gözü İsmail Yüksek'te: Fenerbahçe Satışa …08.11.2025
-
Atletico Madrid, Metropolitano'da Levante'yi Ağırlıyor…08.11.2025
-
Sunderland - Arsenal Karşılaşması Öncesi Kapsamlı Bakı…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Piano demokrasinin kendisidir. (Pianonun tuşları farklı sesler çıkarır ama bunları bütün olarak kullanırsanız bir tek sesi, müziği elde etmiş olursunuz.)
Hayatım boyunca enerjimin ve yeteneklerimin ancak %2'sini kullanabildim. Geri kalan %98'i küçük insanlarla itişmekle geçti.
Piyano ölmekte olan bir sanat. Tek bir enstrümanla coşku ve müzikal deneyimleri ayağa kaldıran biri olmayı seviyorum.
Tüm müzik enstrümanlarını çalmak kolay. Tek yapmanız gereken doğru zamanda doğru tuşa dokunmak. Gerisini enstrüman halleder.
Önemli olan müziğin dilini, şarkısını hissetmek. Bu bana büyük mutluluk veriyor. Sadece mükemmel piyano çalmak, bana mutluluk vermezdi.
Eğer ki hayatımı baştan yaşayabilseydim, kendime her hafta en azından bir kez biraz şiir okuma ve biraz müzik dinleme kuralı koyardım.
Michael Jackson bir meleğin sesi ile söylediğinde ve ayaklarını kıpırdattığında onda Tanrı’nın dans ettiğini görebilirsiniz.
Zülfü Livaneli, çağın en büyük cambazıdır. 15 yıl bekledim biriniz belki söylersiniz diye... En sonunda 'Teneke seslidir,' dedim. Herkes, 'Hocam sağol,' demeye başladı.
Gözüm ağladıkça gamzelerim gülmemekte. Ruhum yıpranmadıkça kalemim hareket etmemekte. Nefesle inşa ettiğim sözüm kulaklarına borçtur; şeytan güvendiklerimi gömdü, lan ne iştir?
Sıkıntı sıktığın zaman patlayan sivilce. Düşünmelisin sivilce, enine boyuna bütünce. Beter eder düşünce. Diz kapakların kanar düşünce, iblis dalga geçer kananla sertçe. Ben baktıkça ağaçlara, kalbimin kuşları konmak ister dallara. Önceden inanırdım ne yazık ki fallara. Onlarla yitirilen sahipsiz yıllara, derken elvedâ; bir dize daha karala.
Bir yığın insan gördüm, günlükleri dolabında gizli saklı. Kendiyle mektuplaşan ya da kendiyle konuşan. Dününü unuttu hepsi. Günler günlüklere küstü ya da günlük yazara kara kara önlük giydi, son mektup kalbine sıktı.
Son pişmanlık sabaha varmaz bir karanlık. Nefsinin dişleri kalmamış seni dişlemekten yazık. Belki sana göre ben delirmiş ve sorunluyum; ben senin varmak istediğim o yolun sonuyum.
Belki de günahlarını yıkayacak akıttığın damla yaşlar; ya da yağmur olup üzerine yağacak haramlar.
Dil ateştir, biraz suyla söndürülmesi mümkündür. Tırnaklarını aşındıran, çözemediğin bu kör düğümdür. Üzgünümdür hayli vesselâm. Vuslatım gelmez mihman. Beklerim... Gurbetteyim ne edeyim?