Bundan sonra onların mukadderatı çizilmiştir, onları yok edeceğiz, hiçbir kimseye müsamaha etmeyeceğiz. Bütün Kafkasya'nın ırmakları gölleri ancak onların kanları ile boyandığı zaman kurtulmuş olacağız.

Tanrı ile barış içindeyim. Benim çatışmam insanlarla.

Düşmandan intikam alınmadıkça bu kılıç kınına girmeyecektir.

İster korkutsun beni, ister kessin, ya da aksine sevsin baş tacı yapsın, boyun eğmiyorum işte!

Bu kadarı fazla artık, boyun eğmem.

Hakim olmama izin vermediği bir tercihin sonucunda beni cezalandırıyor. Beni sırf cezalandırmanın zevkine varabilmek için yaratmış gibi gözüküyor.

Tanrıları devirerek, aşıralım gök gürültülerini onların ve yıkalım bu ışıltılı şimşekle ürkütücü bir dünyada hoşumuza gitmeyen her şeyi!

Tanrıları devirerek, aşıralım gök gürültülerini onların ve yıkalım bu ışıltılı şimşekle ürkütücü bir dünyada hoşumuza gitmeyen her şeyi!

Neden ben?" diye sordum Tanrıya. Bir şey söylemedi.

Kölesi değilim var olmayan bir Tanrının, kölesi değilim umurumda olmayan bir dünyanın.

Birisi, Tanrı'nın bütün o parlaklığıyla var olduğunu – tam şu anda – ispatlasa bile, davranışlarımda tek bir değişiklik olmazdı.

Duvarı yıkmaya gücüm yetmiyorsa kendimi parçalayacak değilim elbette. Ama önümde duvar var diye boyun eğmeyi de kabullenemem.

Asla unutmayacağız. 5, 10 ve hatta 20 yılımızı alsa da öcümüzü almadan asla bırakmayacağız.

Tanrı niçin başkalarına verdiklerini benden esirgiyor? Tanrım, Tanrım beni niçin bıraktın?

Cehenneme gidebilirim,ama böyle bir tanrı hiçbir zaman benim saygımı kazanamaz.

Boyun eğmiyorum ve eğmeyeceğim!

Eğer insan ırkı yeryüzünden tamamen silinirse güzellik ve ahlak da silinir. işte o zaman tanrılar bile bunca süre ihmal ettikleri dünyaya bakıp kaş çatarlar. başarısız bir deneyin mahsülü olan insan ırkı, kendi sonunu getirerek tanrılarından intikam alır.

Heceleme beni artık Allah'ım, Bırak okunaksız kalayım

Hayatınızdan çıkardığınız bir kişi size, benim gibisini asla bulamazsın, derse, ona şu cevabı verin: Amaç bu zaten!

— Bende erken başlamış.