Kişisel Felsefe

Seçimden değil, kaderden dolayı maceracıyım.

Bu kolay. Ben onu düşünmüyorum. Onlar gelecekse, zaten gelecektir.

Olduğum kişiden başka hiçbir izlenim oluşturmayı tasarlamam.

Çoğunlukla hayatın karanlık tarafındayım. Düşüncelerim söz konusuysa gotik olduğunu söyleyebilirim. Hüzünlü ve karamsarım.

Alışveriş için para harcamıyorum. Deli bir adamım, kıyafete para vermem. Üzerimdeki tişörtü katıldığım bir festivalden satın almıştım. Altımdaki pantolon ise bir akrabama ait. İç çamaşırlarımı da genelde ucuz mağazalardan satın alıyorum. Kazandığım parayı daha çılgın şeyler için harcıyorum.

Ben her zaman kazanırım. Kazanmaya lanetlenmişim.

Olabildiğince az şey dilemek ve çok şey öğrenmek istiyorum.

Genellikle rüyalar için uyurum.

Gazeteleri okumadım, hiç okumadım. Bu yüzden benim hakkımda ne lehte ne de aleyhte söylendiğini bilmiyordum.

Her bakımdan genel özgürlüğüm beni diğerlerinden oldukça farklı bir varlık yaptı.

Tüm batıl inançlara meydan okuyorum ve sadece istediğim gibi davranıyorum.

Dikkat çekmek için hiçbir şey yapmadım.

Balinalara, yunuslara, foklara ve bu dünyadaki diğer tüm canlılara hizmet etmekten onur duydum. Güzellikleri, zekaları, güçleri ve ruhları bana ilham verdi.

Benim bir dinim yok.

Çok mutlu bir insanım. Bana en çok gelen soru, ‘Kamera arkasında da önündeki kadar pozitif ve mutlu musunuz?’ oluyor. Evet, gerçekten mutluyum. Çünkü pozitif bir insanım. Ne kadar şanslıyım ki çok mutlu bir hayat sürüyorum. Aile ve iş açısından çok şanslıyım. Onun için gülümsüyorum ve hayata da pozitif bakıyorum.

Mutsuzluklarıma benim düşünce tarzım değil, diğerlerinin düşünme tarzı neden oldu.

Her hatamın arkasından sonumun geldiğini düşünürüm. Ancak rakiplerim hatanın büyüklüğü karşısında şaşırıyor, her hatamda keramet arıyorlardı. Böyle böyle ünlü oldum.

Ben deliliğimin acısını çekmiyorum. Tam tersine her dakikasından keyif alıyorum!

Özgür hissetmediğimde ve isteğimi yapamadığımda tepki veririm, buna karşı çıkarım.

Vitamin bile almam, Tunceli'nin balı, peyniri yetiyor. Vatana, millete vefa borcumuz var. İçtüzüğü adım gibi bilirim.

Elbette bana göre ideal bir dünyada herkes vegan olurdu. Ama içinde yaşadığımız dünya birçok açıdan berbat durumda; ideal olmaktan çok uzak. O nedenle her fırsatta hayvan haklarını savunsam da, benim kendi yaşam tarzımı başkalarına dayatma gibi bir tavrım olamaz. Herkesin yaşayacağı tek bir hayatı var ve onu kendi düşünceleri, duyguları, vicdanı doğrultusunda kurgulayacaktır.

Kendi hayatımızı kendi irademizle düzenleyebiliriz. Zor olan, bazı alışkanlıklardan vazgeçmek değil, bu işkenceye destek olmak.

Ben hayatım boyunca -miş gibi yapılmasından, ikiyüzlülükten nefret ettim.

İlerlemeyi severim değişikliktense nefret ederim.