Birinin dilsiz olmasının bir önemi yoktu, neticede kimse birbirinin söylediklerini anlamıyordu ki!
- Henüz kategori yok.
-
John Cena Kıtalararası Şampiyonluğunu Kazanarak Grand …14.11.2025
-
Kızılcık Şerbeti Yeni Bölüm Bu Akşam Var Mı? Yayın Akı…14.11.2025
-
Bosna Savaşı'nda Şoke Eden İddia: Avrupalı Zenginler '…14.11.2025
-
Kızılcık Şerbeti'nde Kadroda Büyük Hareketlilik ve Yen…14.11.2025
-
Gelinim Mutfakta 13 Kasım Birincisi Tuğba Oldu: Haftan…14.11.2025
-
Mısır'da Yarın Hava Durumu: Soğuk Hava Dalgasının Zirv…14.11.2025
-
Ölümcül Çarpışma: Jackie Chan ve John Cena'dan Adrenal…14.11.2025
-
Tarım ve Orman Bakanlığı'ndan Gıda Hilesi Listesine Ye…14.11.2025
-
Messi'nin Angola Çıkarması: Dünya Şampiyonu Arjantin İ…14.11.2025
-
Buenos Aires'te Tren Kazası: On Dokuz Yaralı14.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#toplum
Zihnimiz köreliyor, düşünceler bile numaralandırılmış: Bu yeni lisanı kavramının mümkünü yok.
ALF ve ELF’i durdurmanın tek yolu, keyfini süren toplumumuzun bu insanları böyle dramatik eylemleri hayata geçirmeye mecbur eden konularla ciddi olarak yüzleşmesidir, görünüşe göre bunun pek de gerçekleşmediğini söyleyebiliriz.
Amerikalılar, özgürlüğün bedelini en yüksek ödeyen millet olmakla övünürler. Yalan değil. Boşanma istatistiklerine bir bakın.
Diğer her şey için geçerli olan mizaç için de geçerlidir. Etkilerine göre iyi veya kötü olarak nitelendirilirler; etkilerine bağlı olarak toplumun mutluluğunu artırır veya azaltırlar. Bir insanın mizacı iki bakış açısından değerlendirilebilir: Ya kendi mutluluğu ya da diğerlerinin mutluluğu üzerindeki etkilerine göre. Bu iki açıdan bakıldığında ya da iki açıdan herhangi biri seçildiğinde ya iyi olarak nitelenir ya kötü ya da apaçık durumlarda bozuk.
Ülkemizde göçmen sayısı artıyor, bu da güven ortamının kaybolmasının en büyük sebebi. Çeşitli olaylara bakarsak şunu görürüz: Olayların yüzde 90’ının altından ya bir göçmen ya da göçmen kökenli bir kişi çıkıyor. Bunu gözden ırak tutamayız...
Yeryüzünün meyvelerinin her canlıya ait olduğunu ve yeryüzünün bir kişiye ait olmadığını unutmuşsanız kayıpsınızdır.
Özgür insanlar, şu maksimi hatırlayın: Özgürlüğü elde edebiliriz ancak bir kez yaralandığında onu tedavi edemeyiz.
Hakları ve zevkleri ellerinden alınan gençler, onların yerine daha gizli ve tehlikeli olanlarını koyar.
İşte dünyada yalnızım; babam, yakınım, dostum, toplum... bunların tümü ben kendimim artık...
Bir ülke ne özgürlük olmaksızın ne de erdem olmaksızın iyi bir biçimde var olamaz.
Bir toprak parçasının etrafını çitle çevirip "bu benimdir" diyen ve ona inanacak denli saf başkalarını bulan ilk insan, uygar toplumun gerçek kurucusu oldu. Kazıkları sökerek ya da hendeği doldurarak başkalarına, "Bu düzenbazı dinlemeye son verin, meyvaların herkese ait olduğunu ve toprağın hiç kimseye ait olmadığını unutursanız bittiniz demektir" diye bağıracak biri, insan soyunu hangi suçlardan, savaşlardan, cinayetlerden, sefilliklerden ve dehşetlerden kurtarardı.
Ancak toplum bağları gevşemeye, devlet gücünü yitirmeye, özel çıkarlar kendini duyurmaya, küçük toplumlar da büyükleri etkilemeye başladı mı, ortak yarar değişikliğe uğrar ve bir takım muhalifler çıkar ortaya. Artık oy birliği diye bir şey kalmaz, genel istem de herkesin istemi olmaktan çıkar. Tartışmalar baş gösterir. En iyi düşünce bile çekişmesiz, gürültüsüz kabul edilemez olur. Gizli etkenlerin güttüğü insanlar sanki devlet yokmuş, hiç de var olmamış gibi artık bir yurttaş olarak düşüncelerini ileri süremez. Özel çıkarlardan başka amaçları olmayan bir takım haksız kararları yasa diye benimserler.