Böyle bir dünyada insan gülmeye bile cesaret edemiyor artık. Sadece tebessüme imkan var.
- Henüz kategori yok.
-
Yeni Şafak'tan Mehmet Şimşek Yönetimine: '6 Ayda Ekono…11.11.2025
-
Crotone'dan Salernitana Maçı Öncesi Kritik Çağrı: 'Yet…11.11.2025
-
10 Kasım Anıtkabir ve Dolmabahçe Sarayı Ziyaret Saatle…10.11.2025
-
ABD ve Suriye Arasında Tarihi Buluşma: Beyaz Saray'da …10.11.2025
-
Jannik Sinner, ATP Finalleri'nde Fırtına Gibi Esti: Sa…10.11.2025
-
Uzak Şehir 37. Bölüm: Alya ve Cihan'ın Aşkı Fırtınalar…10.11.2025
-
Balıkesir Sındırgı'da 4.9 Büyüklüğünde Deprem: Uzmanla…10.11.2025
-
Kastamonu'da Kayıp Anne ve Oğul Arayışında 'Daraltılmı…10.11.2025
-
Burgos FC ile CD Castellón Karşı Karşıya: LaLiga Hyper…10.11.2025
-
Balıkesir Sındırgı'da Yerin Altı Sallandı: 4.9 Büyüklü…10.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#toplum
Müslüman Türk, irfan sahibi idi. İrfan da ne ki, dersek, bir milletin, iman ve tarih yayığında asırlar boyu döve işleye meydana getirdiği deruni zarafet, incelik ve medeniyetin parlak terkibidir. İşte bu terkip, insanoğlunun elinden, dilinden, söz ve davranış olarak taşan bir müstesna verim, iç bünyenin sermaye ve zenginliği denebilir. Böylece de toplumun fertleri, sözleri ve hareketleriyle içinde yaşadıkları cemiyeti buyrukları ile inceltip aydınlatmışlardır. Toprak rejiminin sağlıklı zamanındaki tımar ve zanaatların kolu kanadı altında boy ata ata, örfte adette, san'atta, zarafette, iman, basiret ve hikmette asırlarca mesafe almış Türk cemiyeti nihayet irfan durağına vararak, adeta cismi ruh olmuş, ruhu da cismine bir ilahi kaftan giydirmişti.
Totaliter eğilimli toplumlar sevaplarını, özgürlük yanlısı toplumlar günahlarını abartırlar.
Din kimseye destek olmaz. Dinin kendisinin desteklenmesi gerekir, daimi bir dilencidir. Diğerlerinin çalışmaları sayesinde var olur ve kendisine bağışta bulunan kişileri destekliyormuş gibi davranacak kadar kibirlidir.
Yalan her yerde ve birçok insan, yalansız bir hayatın neye benzeyeceğini bile akıllarından geçiremiyorlar.
Ateist, gerçeklikle azıcık irtibat kurarak komşularının fantezi yaşamlarıyla irtibatı epeyce koparmış olur.
Soytarı olan ben değilim, deliliğini gizlemek için ciddiyet oyunu oynayan şu aklın mantığın alamayacağı ölçüde sinsi, bönlüğünden bile habersiz toplum.
Din ahlaktır, ahlak olmadan toplum olamayacağına göre, dinsiz tolum da olamayacak, ancak din siyasete alet olursa insanlar canavarlaşır.
Bizim, insanları rahatsız edici bir tarafımız var: Sahte dengeleri, çerezlik doyumları ucuz tesellilerini yıkıyoruz... Çoğu, bizim haklı olduğumuzu bile bile kaçıyor; kaçışını mazur göstermek için de, muhalif olmak için mazeret tedariki gibi hallere düşüyor... Bu tesbitler çerçevesinde siz, kendinize ait iltifatları görebilirsiniz...
Yazımızın bu noktasına geldiğimize göre paf ve puftan da açmamız gerekiyor. Çünkü, faşoculuğun at oynattığı yerlerde yapılacak tek şey, fosur fosur paf ve puf tüttürmektir.
Aha bu gafa var ya bu gafa... Bu gafa var ya bu man gafa! Memleketin ilerlemesine engel olan gafa, aha bu gafa!
Başarıyı, buna ulaşırken birlikte yol aldıklarınızla, ailenizle, çevrenizle ve toplumla paylaşmayı bilin. Başarının ürünü olan parada sizin kadar sizinle birlikte yol alanların da payı olduğunu unutmayın.
Manevi inançlar, manevi kaideler olmadan, sadece maddiyata dayalı biçimde bir toplumun gelişmesinin güçlükleri çoktur.
Eğer doğduğun zaman Havra kapısına bırakırlarsa Yahudi olursun, Cami kapısına bırakırlarsa Müslüman, Kilise kapısına bırakırlarsa Hristiyan olursun.
Barış ve refah, halk erdemi, zafer, her şey yasaların gücündedir. Yasaların dışında her şey steril ve ölü.
Anlamsızlaşmış bakışları çoğunun. Şeytanlaşmış içi melek görünen çocuğun. Düşününce kötüyü tahmin edemezsin ateşini içime işleyen soğuğun. Bana bir çıkış yolu bulun, sonu gelsin kâbusumun.
Bak bana dikkatle. Sence ben militan mıyım? Sakallarımı yolsam, ahbaplarından mıyım? Geyik muhabbetine katılsam, söyle dostlarından mıyım? Neredeyim, sen neredesin? Sen ne boş bir kellesin! Sana dünyâlıklar ellesin, salıncaklarını tayfunlar yellesin!