- Henüz kategori yok.
-
Bursa'da Peş Peşe Depremler: Balıkesir ve Gürsu Merkez…10.11.2025
-
Balıkesir Sındırgı'da 4.5 Büyüklüğünde Deprem: Çevre İ…10.11.2025
-
Anadolu Otoyolu Bolu Dağı Tüneli Çıkışında Zincirleme …10.11.2025
-
Bursa ve Kocaeli için Japon Uzmandan Hayati Deprem Uya…10.11.2025
-
Benfica'da Tarihi Başkanlık Seçimlerinde Rui Costa Yen…10.11.2025
-
Bursa ve Çevresinde Peş Peşe Depremler: Balıkesir Merk…10.11.2025
-
Balıkesir Sındırgı'da 4.5 Büyüklüğünde Deprem: Son Dur…10.11.2025
-
Ligue 1'de Emegha Şov Yaptı: Strasbourg, Lille'i Mağlu…10.11.2025
-
Çarpıntı Dizisi 9. Bölümde Halit'in Dönüşüyle Ortam Kı…10.11.2025
-
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü Saygı ve Minnetle Anma il…10.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#tanrı
Yaşamın amacı, kaderi anlayabilmektir; çünkü bu bilgi gerçek kurtuluş olan Tanrı ve sonsuzla birleşme bilincine bizi yöneltebilen tek şeydir.
Tanrı, iradesini hâkim kılmak için yeryüzündeki iyi insanları kullanır; yeryüzündeki kötü insanlar ise kendi iradelerini hâkim kılmak için Tanrı'yı kullanırlar.
Tanrı'nın herkes için bir planı olduğuna inanıyorum. Onun benim için büyük bir planı var ama bu dünyada değil.
İlkel insanlar, önce saydam eş biçiminde ve sonra ruh biçiminde, insanın ölümünden sonra da yaşadığı ruhsal ilkeyi benimseyerek, tanrılar yarattılar.
Korkunun, tanrı fikrini ortaya çıkardığı gerçeği, belki de böyle önemli bir konunun bu kadar basit bir açıklaması olması nedeniyle doğru görülebilir.
Hindu bakışına göre; her bir can tanrısaldır. Tüm dinler tek bir büyük ağacın dallarıdır. O’na hangi adı verdiğiniz onu adlandırdığınız sürece fark etmez. Sadece sinematik imgeler gerçek olarak görünür ancak onlar yalnızca ışığın ve gölgenin konbinasyonlarıdır, demek ki evrensel çeşitlilik bir yanılsamadır. Gezegensel küreler içerdikleri yaşam biçimleriyle, bir kozmik hareketin resmindeki figürlerden başka bir şey değillerdir. Bu resmin ötesinde değil ancak resmin içindeki yaratımın yalnızca bir geniş hareketliliğin resmi olduğuna ikna olduğunda kişinin değerleri kazançlı bir biçime dönüşür ve kendi en yüksek gerçekliğine dayanmış olur.
Düşünce basamaklarını kateden insan sonunda kendisine döner. Gerçek varlığın kendisi olduğunu keşfeder. Aslında insan Tanrı; Tanrı da insandır.
Din zamanımızın gücü değil, güçsüzlüğüdür. Tanrıyı kendilerine kılavuz yapanlar boş bir gururu tatmin edecek hale gelmişlerdir.
Tanrı, her zaman, içine tüm çelişkilerin aktığı bir kanalizasyon sistemini andırmıştır.
Evren hâdistir (sonradan var olmuştur). O hâlde evrenin de var olması için bir sebebe ihtiyaç vardır. O sebep de Tanrı'dır.
Filistin’de tanıdığımız Tanrı’nın da artık oradan ayrılmış, bilmediğim bir yerde, kendi sorunlarına bile çözüm bulamayan bir göçmen olduğuna inanç getirmiştim.
Eğer insan ırkı yeryüzünden tamamen silinirse güzellik ve ahlak da silinir. işte o zaman tanrılar bile bunca süre ihmal ettikleri dünyaya bakıp kaş çatarlar. başarısız bir deneyin mahsülü olan insan ırkı, kendi sonunu getirerek tanrılarından intikam alır.
Tanrı'yı dünyanın yaratıcısı değil de, süper güçlere sahip süper bir insan olarak düşün. Bu durumda hiçbir şey değişmezdi, değil mi? İnsanlar yine ona itaat eder, ona tapar, kendi refahları için ona dua ederlerdi.
Çocukların ve azizlerin zalimce öldürüldükleri bu dünyada, tanrılar da böyle hissetmezler miydi?