#tanrı

Pozitif bilimler gelişmeden önce dünyada olup biten iyi şeyler Tanrı’dan bir ödül, felaketler ise bir ceza olarak yorumlanırdı. Artık her şeyin sebebini biliyoruz. Evrim teorisi de neden mükemmel yaratıklar olmadığımızı açıklıyor. Eksik kalmış ya da doğası gereği kötü olan şeylerin hesabını Tanrı’dan sormamıza gerek yok, evrim teorisi kafalarımızda eksik halkayı tamamlıyor.

Evrim teorisi Tanrı’nın varlığını ne inkar eder, ne de teyit eder. Çünkü bilim, doğadaki fenomenleri açıklamakla yükümlüdür. Tanrı ise doğaüstü bir varlık değil mi! Bu konuda bilim ne söyleyebilir ki? Evrim teorisi diyor ki, insanlar doğal bir sürecin sonunda, zamanla meydana gelmiştir. Din de bunu yadsımıyor. Bir kutsal kitabı fen kitabıymış gibi okumak dine yapılabilecek en büyük kötülük bana göre.

Gizemcilik: Görülmeyenin üzerinde hayat sürmek, kendi varlıklarımızı duyunun içinden alıp Tanrı’yla birlikteliğe çekilmek — Tanrısal doğaya katılmaya gayret etmek; kutsallık, budur. Kendilerimize doğrunun ne olduğunu ya da Tanrı'nın isteminin ne olduğunu sorduğumuzda (aynı sorudur bunlar), bunun ardından O’nun ışığında yaşadığımızı söyleyebiliriz.

Eğer Tanrılar yeryüzünden kötülükleri kaldırmak istiyorlar da kaldıramıyorlarsa o zaman onlar her şeye gücü yeten değillerdir. Eğer yapabilirler de, yapmak istemiyorlarsa o zaman onlar iyiliksever değillerdir. Eğer onların kötülüğü kaldırmaya ne güçleri ne de istekleri varsa o zaman onlar ne her şeye gücü yeten, ne de iyilikseverlerdir. Ve son olarak eğer Tanrı’lar kötülüğü kaldırma gücüne sahipseler ve kaldırmayı istiyorlarsa o zaman kötülük nasıl ortaya çıkmıştır?

Liste
Yükleniyor…