Artık Amerika, Amerikalılar tarafından yönetiliyor. Küreselleşme ideolojisini reddiyor ve vatanseverlik doktrinini benimsiyoruz.
- Henüz kategori yok.
-
Irak'ta Seçimler: Liderlerden Katılım, İstikrar ve Şef…12.11.2025
-
2026 Ocak Ayı Emekli ve Memur Zammında Son Gelişmeler:…12.11.2025
-
Oscar Adayı ve Golden Globe Sahibi Aktris Sally Kirkla…12.11.2025
-
Cüneyt Özdemir'den Muhalif Akademisyenlere ve CHP'ye Y…12.11.2025
-
Eşref Rüya'da Heyecan Yükseliyor: 22. Bölüm Fragmanı v…12.11.2025
-
Kral Kaybederse 26. Bölüm: Kenan'ın Reddedilme Şoku ve…12.11.2025
-
12 Kasım Tarot Falı: Aşk, Kader ve Duygusal Dönüm Nokt…12.11.2025
-
Morgan Stanley Özel Şirketlere Yönelik Kapsamlı Araştı…12.11.2025
-
Güneş'teki Şiddetli Patlamalar Sonrası Dünya'yı Kapsam…12.11.2025
-
Televizyon Kanallarının Güncel Yayın Akışı: TV8'de Mas…12.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#siyaset
O berbat bir başkan. Muhtemelen ülkemizin tarihindeki en kötü başkan olarak anılacak, tam bir felaket!
Amerika'yı ilk sıraya koymayacak politikacılar tarafından yönetildiğimiz sürece, diğer uluslar asla Amerika'ya saygılı davranmayacak.
Planımız Amerika'yı ilk sıraya koyacak. Bizim inancımız küreselcilik değil, Amerikancılık olacak.
Politik doğruculuğu sağduyunun, güvenliğimizin ve her şeyin üstünde tuttular. Politik doğruculuğu reddediyorum.
Dünya kaderini etkileyecek olaylara Amerikan seçimlerini koysak sanırım yadırganmaz. Oysa Amerikalının başlıca meşgalesi nedir diye bir kamuoyu araştırması yapılsa liste başına çıkan yanıt seks olacak.
Ben, Ahmet Taner Kışlalı'yı Kültür Bakanı olduktan sonra tanıdım. Bir kültür adamının siyasete getirdiği kaliteyi gördüm. Zihnime çöreklenmiş politikacı tipinin ibresini olumsuzdan olumluya doğru çekti. Mensup olduğu partinin bile, düşüncelerini bir doktrin katılığında sunmadı, onu; hep kültürün, bilimin, çağdaş dünya görüşlerinin terazisinde tarttı.
1999 yılında Petersburg’dan Moskova’ya taşınırken 8 yıl içinde başkan adayı olacağımı hayal edemezdim.
Kılıçdaroğlu ve CHP yönetimi gayri milli, gayri ahlaki, gayri meşru bir savrulmanın tam göbeğindedir.
Bir zamanlar Sayın Bülent Ecevit'in söylediği gibi "Bir ülkeye dikta rejimini, baskı yapanlar değil, baskıya boyun eğenler getirirdi.
Cumhurbaşkanı Gül'ün Çankaya'ya çıkmasına eşinin türbanı nedeniyle karşı çıkmamıştık. Hiçbir zaman bunu söylemedik. İtirazımız, Gül'ün kafasına, düşüncelerine ve yapmak istediklerine idi. Gelinen noktada itirazımızın haklı olduğu görülüyor. Türkiye dağınık, toparlanamıyor. Sorumlusu da Gül'ün Cumhurbaşkanı seçilmesidir.
Eleştiriler yapılıyor. Tamam da, benim sözüm liberallere değil. Grup konuşmamda "Sizin gibi liberaller olacağına mutaassıp olsunlar" dedim. Bunun bir anlamı var. Sözüm her liberale değil.
Biz bu işi bir açılım olsun, oy alalım diye yapmadık. Biz Türkiye partisiyiz. Vatandaşlar arasında ayrım yapamayız. Bu girişime ve görüntüye partimizin içinde de karşı çıkanlar olabilir. Onların söyledikleri partimizin politikası olamaz.
Laiklik ile muhafazakarlık çatışan iki kavram değil. Dinselleştiriyorsunuz. Kötü mü; değil. Dinin en doğru anlamda toplumda giderek daha etkin olması çok güzel bir şey.