#olasılık

Gerçekler hayal değildir, ama hayaller gerçek olabilir.

Şans tasarımın kalıntısıdır.

Bir kere olmuş olan her zaman için mümkündür.

Farklı bir şeyin olabileceğine inanmalısınız. Yapabileceğim diyenler ve yapamayacağım diyenler, ikisi de genellikle haklıdırlar.

Zaman cömert davranırsa, her şey hayat için mümkündür.

Hiçbir şey gerçek değildir, her şey mümkündür.

Dünya yoğunlaştırılmış olasılıklara bağlı olarak ortaya çıkarılmış bir yuvarlak masadır.

Klasik fiziğin ideali olan, alemi bir saatin çarkları gibi gösteren tablo, kuantum ve olasılık yasaları fiziğinde artık müdafaa edilemez; bunun yerine, geleceğin belirsiz oluşunu dikkate alan başka bir tablo konulmalıdır.

Elinde hep iki olanak var: Rastlantıya göre kötülük ya da iyilik. İnsan biriyle bir kez karşılaştı mı, ötekiyle de karşılaşacaktır.

Özellikle aynı amino asidi etkileyen birkaç sistemde mutasyonların genetik harita üzerinde birbirine çok yakın olduğu gösterildiğinden, bu oldukça muhtemel görünüyor.

Henüz var olmayan hiç var olmayacak anlamına gelmez. Öyleyse yok olan vardır. Var olan ise yok olmaya mahkûmsa, var olan yoktur.

Olasılık içinde yaşıyorum.

Kader olasılıklarda gülümser.

Bir şey olacaksa, olacaktır. Herhangi bir şey, ortaya çıkarken bir başka şeyi ortaya çıkarıyorsa bir başka şeyin ortaya çıkmasına neden oluyor demektir. O şey her ne ise, olurken, kendi kendisinin yeniden ortaya çıkmasına sebep oluyorsa, tekrar olacaktır. Bununla birlikte, kronolojik bir sıra izlenmesi şart değildir.

Her şey olanaklıdır. Olanaksız olan biraz zaman alır.

Eğer tüm evrende yaşam sadece Dünya'da varsa, bu çok büyük bir yer israfı olurdu.

Aynı anda başka insanlara seni seviyorum demişizdir. Olamaz mı? Olabilir.

Olympos tanrıları veya Norveç tanrıları için durum neyse, Tanrı için de odur. Olympos ya da Valhalla tanrıları da var olabilir. Var olmadıklarını ispatlayamam ama, bence Hıristiyan Tanrısının var olması, öbürlerinin var olmasından daha olası değildir. Hepsinin varlığı bir olasılıktan öteye geçmiyor bence.

Bilgelik olasılıklara güvenmez, her zaman mantığın parlak ışığında ilerler.

Gerçek aynı zamanda "mümkün" olandır.

Akıllarımız sınırlı fakat bu sınırlılığın şartları içerisinde sonsuz olasılıklarla çevrilmişiz; işte hayatın gayesi bu sonsuzluktan kavrayabildiğimiz kadar çok şey kavramak.

Olanaksız olan şey gerçekleşmiş olamaz, bu yüzden ‘olanaksız’ o görünümüne rağmen olasılıklı olmak zorundadır.

İşte hayatın en güzel tarafı da buydu; her şey olabilirdi, her ne kadar olasılıksız olursa olsun olabilirdi, olasılık dışı olan bir olay mutlaka olurdu.