#öğrenme

Evrensel insan olmak demek, kendi öz kimlik ve değerlerini yadsımak değil, tam tersine bu değerlerden yola çıkarak bütünsel evrensel bir boyuta ulaşmak anlamına gelir. Evrensel insan, çok yönlü insandır; psikolojiden felsefeye, sanata edebiyata, birçok alanda öğrenir. Kafası açıktır, dogmatik değildir ve araştırmacıdır. O öğrendikçe bildiğini değil, daha çok bilmediğini düşünür ve bilginin sınırsız olduğunun farkındadır.

Aslında öğrenirken, daha temelde yanlışlık yapıyoruz. Bildiğimizi sandığımız çoğu temel ve basit bilgiyi bile, doğru olarak bilmediğimizi görebiliriz şöyle bir kendimizi yoklarsak. Bizim asıl trajedimiz her şeyi bildiğimizi düşünürken, aslında daha alfabelik çocuk olduğumuzu fark edemememizden kaynaklanmaktadır. Bildiğimizi düşündüğümüz temel bilgiler eğer doğru kurulmazsa, onun üzerine eklediğimiz bilgiler de sağlam temeller üzerine oturmayacak ve eklektik olarak kalacaktır. "Ben bunu biliyorum." diyerek o bilgiyi bildiğimizi farz ediyor ve bir daha ona geri dönmüyoruz. İşte ana yanılsamamız, çeşitli konular arasında diyalektik bir ilişki kuramayışımızdan geliyor. Bunun sonucu ise sorgulamaktan kaçmamız oluyor. Sorgulamaktan kaçtığımız gibi, sorgulayanları da engellemek istiyoruz. Çünkü aslında kendi bilgimize, ya da inancımıza, düşüncemize güvenimiz yok. Einstein'ın dediği gibi, "Evrendeki en büyük ziyan sorgulama yeteneğini yitirmiş bir beyindir." Hepsi çürük temeller üzerinde yükseliyor. Kendi inancını, ideolojisini, dünya görüşünü tam olarak ortaya koyabilecek kaç tane insan vardır? Şu bir gerçek ki, bu tür insanların sayısı çok azdır. Bu psikolojik deneylerle kanıtlanmıştır. Çünkü insanların çoğu bilmeden inanırlar. Ta ki bir gün bilgi evimiz kafamızın üzerine çökene dek böyle de gidecek.

Yaşlılar da gençler gibi felsefe ile kendilerini yetiştirmeliler. Birinci grup kaderin onlara sunduğu serveti hatırlayarak gençleştiğini hissetmek için, ikinci grup, gençliklerine rağmen gelecek karşısında yaşı ilerlemiş birisi kadar cesur olmak için.

Ben bir eğitim girişimcisi sayılırım. Anaokulundan doktora programlarına kadar eğitimin her kademesinde faaliyet gösteriyorum. Eğitimin sürekli değişim yaşadığını ve sürekli geliştiğini biliyoruz. Gelişmeli ve değişmelidir de. Bugün bu sıralarda daha mükemmel eğitim arayışları ve var olan eğitimi anlamak için beni dinliyorsunuz. İşiniz daha iyi bir eğitim nasıl olur, nasıl olmalıdır? 30 yılı aşkın eğitim girişimciliği yapıyorum. Soruyorum, Öğrenmenin mecburiyeti olmalı mıdır? Mecburiyet daha iyi mi öğretiyor? Öğrenme yerleri standart okullar mı olmalıdır? Herkese standart bilgileri neden yüklüyoruz? İnsanlar farklıdır diyoruz ama herkese aynı yollarla öğretmekten vazgeçemiyoruz.

Liste
Yükleniyor…