İşin özü şu ki, bazı insanlar canlıları yaralamaktan ya da öldürmekten hoşlanırlar. Ve yapmayanların çoğu, yapanlara kayıtsız kalıyor.
- Henüz kategori yok.
-
Arnold Schwarzenegger'dan The Running Man Remake'ine T…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Rafa Silva'nın Geleceği Belirsiz: Saha İçi…08.11.2025
-
Cengiz Ünder'den 8 Milyon Liralık Göz Kamaştıran Evlil…08.11.2025
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#kayıtsızlık
Görmüyor musunuz ki sizin bu mutluluk arayışınız, kendinizi mutsuz ve çaresiz hissetmenizin asıl nedenidir? Diğer yolu deneyin; hazza ve acıya kayıtsız, onları ne isteyerek, ne de reddederek, bütün dikkatinizi "Ben-im"in ebediyyen var olduğu düzeye verin. Çok geçmeden idrak edeceksiniz ki huzur da, mutluluk da sizin kendi doğanızdır ve onları belli kanallarla aramanız karışıklık ve sıkıntıya neden olmaktadır.
Mükerrem kendisini en perişan bir kıyafetle yahut en mutena tuvaleti ile karşılamış olsa yine aynı sakin ve lakayt edayı muhafaza ediyor, değişikliği fark bile etmiyordu. Lakin ne gariptir ki masa örtüsündeki bir lekeyi, bardakların birindeki çatlağı derhal görüyor, yemeğin üç dakika gecikmesi de dikkatinden kabil değil kaçmıyordu.
Kıçlarını yumuşak koltuklara vermişler, ötede boş yere onbinlerce asker ölüyormuş, umurlarında bile değil!
Yaşamımız önem verdiğimiz olaylara karşı sessiz kaldığımız gün son bulmaya başlar.
Sonunda, düşmanlarımızın sözlerini değil dostlarımızın sessizliğini hatırlayacağız.
İnsanlar hep hasta, sakat düşmüş, yaşamaktan korkuyorlar; hallerine bakılınca sanki bir sis içinde geziyorlar sanılır, herkes kendi acısından, kederinden başka bir şey bilmiyor...
Önlerine geceyi gündüzü ve yaşamı katmış gidiyordu insanlar. Kendi gürültülerinden hiçbir şey duymuyorlardı. Sallamıyorlardı.
Evren o kadar insan değil ki, insan hakkında çok az düşünce ile yoluna devam ediyor. O sadece bir olay, bir son değil.
İşleyebileceginiz en büyük günah, başkasından nefret etmek değil, ona kayıtsız kalmaktır. İnsanlık dışı olmanın özü nefret değil, kayıtsızlıktır.
Mutluluk kaledir. Çünkü mutluluk senin gibi üzgün ve acı çekenleri görmezden gelebilen, açlığa ve yoksulluğa sırt çevirebilen şanslı azınlığın tadını çıkarabildiği kapalı bir alandır.
Sevmek sevmemek insanın elinde olmadığına göre, ne âşık sevgilisinin vefasızlığından, ne de sevgili âşığının kayıtsızlığından şikayette haklıdır.