#irade

Farz ibadetlerin îfâsı, sen onları erteleyip durmayasın diye belli vakitlerle sınırlandırılmış; senin irade payın olsun diye de genişçe bir zamana yayılmıştır.

İnsan kendini ne kadar zapt etse de herkesin ruhunun kırılıp vücuduna söz geçiremediği bir anla karşılaşma ihtimali var. Aslında vücuda ait olan, bir göz kırpma anından ibaret. Vücut ruhu bir defa kandırdı mı insan dediğin hep alıştığını, tek gerçeklik yerine koyabiliyor.

Bugün kaderimizin efendisi olduğumuza, bize verilen görevin gücümüzü aşmadığına ve onun ıstırap ve zahmetlerinin benim dayanıklılığımın ötesinde olmadığına eminim. Kendi nedenimize inandığımız ve kazanmak için yenilmez bir iradeye sahip olduğumuz sürece zafer bize uzak olmayacaktır.

Davranış duyguyu takip ediyormuş gibi görünür; ama aslında davranış ve duygu birlikte hareket ederler. İrademizin doğrudan kontrolü altında olan davranışlarımızı düzene soktuğumuzda, dolaylı olarak duygularımızı da düzenlemiş oluruz.

Kendimizi cesur hissetmek için, cesurmuş gibi davranıp, bu sonucu alana kadar tüm irademizi kullanalım; ardından çok büyük ihtimalle cesaret hissi korku hissinin yerini alacaktır.

Erdem özgürlüğü gerektirir, bir yükü taşımak aktif bir güç gerektirdiği için. Baskı yönetimi altında erdem bulunmaz ve erdemsiz bir din de bulunmaz. Beni bir kul haline getirirsen böylece ben o şey için uygun olmayan biri haline gelmiş olurum. Egemenlik dahi benim üzerimde, beni doğası seçme ve özgür iradeye dayalı dine yönlendirmek hakkına sahip değildir.

Liste
Yükleniyor…