Tatlıyım ama güzel değilim. Günahkarım ama şeytan değilim. İyi biriyim ama melek değilim.
- Henüz kategori yok.
-
Barcelona'da Peñarroya Dönemi Sona Erdi: Girona Mağlub…10.11.2025
-
Braga Belediyesi'nde Yeni Dönem: Altyapı Yatırımları H…10.11.2025
-
Togg, Kasım Kampanyası ile Finansal Destek Sağlarken A…10.11.2025
-
Superclásico Heyecanı: Boca Juniors Zeballos İle Kazan…10.11.2025
-
Braga - Moreirense Karşılaşması: Kadrolar, Takım Anali…10.11.2025
-
Barcelona'nın Celta Vigo Deplasmanı: Kadro Sakatlıklar…10.11.2025
-
Kocaelispor Başkanı Durul'dan Adil Lig ve Kulüp Hedefl…10.11.2025
-
Breaking Bad Yaratıcısı Vince Gilligan'dan Yeni Bilim …10.11.2025
-
Arda Güler'li Real Madrid, Rayo Vallecano ile Berabere…10.11.2025
-
Katy Perry'den Orlando Bloom Ayrılığına Duygusal Veda:…10.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
#insan doğası
Eger insanin kusursuzlugu diye bir sey olsaydi, her bir sorunun ideal, standart, dogru ve tek cevabi olurdu.
Bir şeyi yapmak yalnızca sana zor geliyor diye bunun bir insan için olanaksız olduğunu düşünme. Eğer bir şey insan için olanaklıysa ve insan doğasına uygunsa, senin tarafından da yapılabileceğine inan.
İnsanoğlu, kendi dışına çıkamayan, başkalarını ancak kendi içinde tanıyabilen ve aksini iddia ettiğinde yalan söyleyen bir yaratıktır.
Vücudumuz, sadece bacaklar, kollar gibi uzuvlardan oluşsaydı, hayata tahammül etmek kolay olurdu. Ne yazık ki, içimizde vicdanı da barındırırız...
Kuşkusuz, doğal dünyamızın kutsallığını, tüm gizem ve güzelliğimizde, türümüze zarar veren rahatsız edici alışkanlıklara ve sınırlı algıya rağmen tanıyan hayvan doğamızdır. Bu yüzden belki de kurtuluş umudu, hayvan olduğumuz gerçeğidir, biz insanız değiliz.
Bir insan bir kere hapse düştü mü, artık ne kendini aynı gözle görebiliyor, ne öteki insanları. İşleri tıkırında giden dışarıdaki o 'namusu-bütünler' içeri girip çıkmış birisine burun kıvırıp geçerler. Ama o 'namusu-bütünler' bir bataklığa saplansalar, içeri girip çıkmış birisi onlara daha onurlu davranır.
Azıcık mutluluk... Herkes için iyi olur. Ama hiç kimse azıcık mutluluk istemez. Ve mutluluk fazla büyük oldu mu, değeri azalır.
İki tür mücadele tarzı vardır: Biri yasalara uyarak, öbürü zora başvurarak. Birincisi insanlara özgüdür, İkincisi hayvanlara. Ama hep olageldiği gibi, birincisi yetmediğinden ikincisine başvurmak gerekir.
Korkulmaktan çok sevilmek mi iyidir, yoksa sevilmekten çok korkulmak mı? Benim yanıtım bunların ikisinin de gerekli olduğudur; ama ikisini bağdaştırmak güç gözüktüğüne göre, birinden biri olmayacaksa sevilmekten çok korkulmak bence çok daha güvenlidir. Çünkü insanlar hakkında genelde şu söylenebilir: Nankör, değişken, içten pazarlıklı, korkak ve çıkarcıdırlar; onlara iyilik ettiğin sürece hepsi seninledir; yukarıda da dediğim gibi, gerekmedikçe kanlarını, mallarını, canlarını ve çocuklarını sana sunarlar ama bir gerekmeye görsün hepsi senden yüz çevirirler. Sadece onların sözüne dayanan prens, başka önlemler almamışsa, ortada kalır ve yok olup gider; çünkü gönül yüceliği ile değil de para gücüyle edinilmiş dostluklar borç alınmıştır kazanılmış değil ve tam da gerektiği zaman kullanılamaz olurlar. Ve insanlar, kendini sevdirmek isteyenden çok korkutmak isteyeni kırmaktan çekinirler; çünkü sevgi bağı şükranla örülmüştür yani insanların kopartmakta duraksamadıkları bir iplikle zira ki kişisel çıkarları söz konusu olduğunda insanlar hainleşirler; ama korku bağı insanları hiç terk etmeyen ceza yemek korkusuyla dokunmuştur.
Çoğunluk, bu haliyle, adalet için hiçbir garanti vermez. Onlar azınlıklarla aynı nitelikteki erkeklerdir. Azınlıklarla aynı şan, güç ve para tutkularına sahiptirler.
İnsanların yüzde on beşinden daha azı herhangi bir konuda özgün bir düşünceye sahip. Çoğu insan için dünyanın en büyük işkencesi düşünmektir.
Emek, acı verici görülür. Çalışmamak, çalışmaktan daha tatmin edici bir durum olarak kabul edilir. Tembellik, başka şeyler aynı kalmak şartıyla, tercih edilir. Çalışma ızdırap içerir.
Kendiniz de dahil olmak üzere insanları suçlamaktan vazgeçin. çünkü her birimiz zaten sahip olduğumuz bilgi, birikim ve farkındalıkla elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz.