#hasret

Duvarlar, ezilmiş hayvanların kan lekeleri ve rengini kaybetmiş, köpeklerin bile yatmayacağı pis hücrelerde geçen haftalarım içinde bir ışık sızacak kadar küçük deliği olmayan, tavanı basık bir inde, hayır bir in değil, mezarda, ışığa güneşe ve hayata hasret çekerek geçirdiğim günlerim, uykusuz gecelerim, yarın benim için acı fakat övünçlü hatıralarım olacaktır.

Sürgün yazarıyım. Dünyaya ait olmak istiyorum. Kürtlerin sesine yer açmak istiyorum. Bazıları göç ettiğimi söylüyor, yazıyor. Göç etmek başka bir şey, sürgün başka bir şey. Babam kansere yakalandığında bir hafta, bir gün, bir saat hiç fark etmezdi. Ona sadece 'elveda' demek için, bir saatliğine geri dönüş için başvuru yaptım. Ricada bulundum. İzin vermediler. Ankara'daki bürokrasi 'Hayır' dedi. Sürgün budur.

Liste
Yükleniyor…