#hafıza

Senaryo benim için oyunculuktan öte bir şey. Yaşadıklarımı hızla yazmam gerektiğini düşünüyorum. Öyle bir telaştayım. Bir yerden sonra insan hafızası zayıflıyor. Bugünü değil geçmişi kâğıda döküyorum. Bugün çok rutin geliyor. Çocukluğum, gençliğim, ilk gençlik yıllarım çok daha canlı nedense. İnsan 40’ına kadar yaşamalı, sonra yazmalı. Biraz böyle oluyor.

Unutmanın acısı, ayrılığın acısından farklı. Ayrılık hüzne yakın; unutmak kasvete. Yani birini er geç unutmaya mahkum olduğunu bilmenin kasvetinden bahsediyorum. Birini yavaş yavaş unuttuğunun bilincine vardığın anıların sıkıntısından bahsediyorum. O kişinin parça parça silinip alakasız hatıraların arasına karışmasından bahsediyorum. Belki de neden bahsettiğimi bilmiyorum; sadece üzülüyorum, vasıfsız keder.

Liste
Yükleniyor…