Vehbi Koç

Babamın babası Koçzade Hacı Mehmet Efendi Vilayet Meclisi Umumi azalığı yapmış, Ankara'da iyi tanınmış, zaman zaman taahhüt işlerine girmiş, buğday ticaretiyle uğraşmış, hareketli bir insandı. Babam Koçzade Hacı Mustafa Efendi'yse medreseye devam etmiş, hoca olmuş, fakat hiçbir iş yapmamıştı. Babasından kalan binalardan gelen paralarla ailesini geçindirirdi. Hayatı sadeydi; erken yatıp erken kalkar, zamanının büyük bir kısmını evde geçirirdi. Boş kaldığı zamanlarda dini kitaplar okurdu.

İşadamının çalışmasında dengeli olması, çalışmayla birlikte sporunu, eğlenmeyi, dinlenmeyi bırakmaması gerektiğini 1935 yılında öğrenmiş oldum. Bunu öğrenmeden önce en genç yaşlarımı zevksiz ve neşesiz geçirmiştim. Şimdi o günleri hatırladığım zaman ne kadar akılsızca düşünmüş olduğumu görüyorum. Doktora gitmek şart, ama doktorun dediğine inanmalı, sinirleri bozmadan çalışmak için dengeli bir hayat yaşamaya dikkat etmeli.

Her insana şu öğütlerde bulunuyorum. Çalışmak için zaman ayırın. Çalışmak, muvaffakiyetin bedelidir. Düşünmek için zaman ayırın. Bu, kudret ve kuvvetin kaynağıdır. Eğlenmek için zaman ayırın. Bu, genç kalmanın sırrıdır. Okumak için zaman ayırın. Okumak, bilginin temelidir. İbadet için zaman ayırın. Bu yücelmenin yolu, gözlerden ve ruhtan dünyevi kir ve tozların yıkanmasıdır. Başkalarına yardım için zaman ayırın. Bu, saadetin kaynağıdır. Sevmek için zaman ayırın. Bu, hayatın kutsallıklarından biridir. Hayal için zaman ayırın. Bu, ruhu yıldızlara eriştirir. Gülmek için zaman ayırın. Gülmek, hayatın yükünü hafifletir. Plan için zaman ayırın. Bu, diğerlerini yapabilmek için lüzumlu zamana sahip olmanın sırrıdır.

Ben varlıklı ve tanınmış bir çok kişinin itibar ve servetlerini kaybettiklerine tanık oldum. Lüks merakı, bol paralar harcanan şatafatlı yurtdışı gezileri, gereksiz borçlanmalar bu çöküşlerin başlıca sebepleriydi. Bu inançladır ki, gençlere çeşmenin suyunun her zaman gür akmayacağını hesaba katarak tedbirli olmalarını hatırlatmayı görev saymışımdır. Bana "çok tutumlu" hatta "cimri" diyenlere güler geçerim.

Ne kadar varlıklı olursanız olun, en büyük makama geçseniz bile kibir insana pahalıya mal olur. Servetine, mevkiine dayanarak yüksekten atanları, kafa tutanları, karşısındakini küçük görenleri de tanıdım. Birçoklarının sonradan işleri bozulduğu zamanki durumlarını da gördüm.

Liste
Yükleniyor…