Ne çare ki çocuklukta en ehemmiyetsiz sayılan şeylerin ihtiyarlığın eşiğinde insanın kendisi için büyük bir kıymet kazanacakları, hatta az çok tarih değeri alacakları hatıra gelmiyor.
- Henüz kategori yok.
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
-
Marsilya'nın Gözü İsmail Yüksek'te: Fenerbahçe Satışa …08.11.2025
-
Atletico Madrid, Metropolitano'da Levante'yi Ağırlıyor…08.11.2025
-
Sunderland - Arsenal Karşılaşması Öncesi Kapsamlı Bakı…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Nahid Sırrı Örik
Halbuki görünüşünün hayli ürkütücü olmasına rağmen, gayetle nazik, halim selim bir adammış.
Eve bir an önce varıp güzelse bir an önce kahrolmak, mahvolmak, şayet güzel değilse biraz teselli bulmak için çılgın bir arzu duyarken...
Fakat gönül bu ya, teyzem bu ilk kocasını pek sevmiş, anlattığına göre adamın sonsuz nezaketine ve kalbinin güzelliğine âşık olmuşmuş.
Mezara sokulacağı günü beklemesi için bir köşeye mecalsiz bırakıldığına hükmedilen ihtiyarı teselli etmeye kimse lüzum görmedi.
Istırap denen şey bu, kalbin işte bu sıkılışı, ellerindeki bu soğuk nem olacak! Acaba çok sürer mi?
Bu kız, kadın, erkek, Müslüman, Hıristiyan türlü hocadan çeşitli ilim okuyup çeşitli hüner edine edine âdeta cinsiyetini kaybetti.
Hürriyet ve Meşrutiyet havası bu yalıya kadar girmiş, kızını kendisine karşı âdeta ayaklandırıyor muydu?
Bu çıkan hürriyet kendilerini yalının bütün debdebesinden istifade etmek şartıyla her türlü iş ve zahmetten kurtaracak bir sebep, Allahın bir ihsan ve inayeti olacaktı.
Ve deniz bu salonun zaten müzeyyen ve kısmen ayna ile kaplı duvarları gibi tavanında da ışıklarıyla yeni nakışlar vücuda getiriyor, açık camlardan çırpıntılarının sesini fasılasız gönderdiği için bir müddet geçince içeriye girmiş olduğu, zemini kapladığı vehmini veriyordu.
Muhakkak ki iğreniyor benden... Beni iğrene iğrene öpüyor. Şu halde bu oyuna, bu yapma sevgiye ne lüzum var!
Evet, hiçbir şey söyleme. Hem hayatta başkalarının nasihatleri ile değil, kendi muhakemenle hareket etmelisin.
Ancak ağabeyi kendinden evvel ölürse, ağabeyinin kendinden evvel toprağa verildiğini öğrenirse belki de biraz sükûn bulacak, kendisi iyi kötü yaşarken toprakta toprak olmuş bir ölüyü artık belki de pek kıskanmayacaktı...
Ve Seniha artık bunun hep bu şekilde son nefesine kadar süreceğini çok iyi biliyordu.
Kıskançlık ateşi, saldırışlarını, sarışlarını ve kemirişlerini senelerce unuttum sandığı kıskançlık ateşleri ihtiyar kızın bütün benliğini yeniden almış, tamamıyla kaplayıp sarmıştı.
Bu, sonu bulunmayan bir yoldu ve her günü daha fena olabilirdi. Yaşlılık, hastalık, uzak ve berbat bir yerde yapayalnız ve bakımsız ölmek, bunlar hep mukadder şeylerdi ve bu yolun ilerisine ait pek tabii safhalarıydı.
Çirkinlerin sevilmemeye ve güzeller için daima feda edilmeye mahkûm bulunduklarını Seniha pek küçük yaşından itibaren bilmiş, anlamıştı.
Ölmek, öldürmek... Ölmenin ıstırabı varsa bile bu ıstırap ancak bir lahza sürer, sonra ölü yokluğun büyük huzuruna erişirdi. Halit'in bedbaht olması ve sürünmesi için gittiği yerde vurulmasını değil vurmasını, katil olmasını istemek daha doğru idi.
Nihayet hanımefendinin bir nedimesi değil miydi? Ve bu nedimeliğin icaplarına riayet etmekte o garip bir lezzet, acı ve hüzünlü bir lezzet duyar, hem de bu riayet edişler kinlerini alevleyen yeni bir kırbaç olurdu.
Dünya güzeli denecek kadar güzel bir gençtir. Henüz yirmisinde var yok amma uçarı çapkındır. Sonra da hem babası hem annesi üstüne titrer, bir dediğini iki etmezler. Avuç avuç para harceder. Hangi kadını içi çekse meramına ermesi için bir işareti kafidir!
Çünkü eğer çirkin olmasaydı bütün hayatını kemiren kıskançlık hissini bu kadar şiddetle duymayacak, duymayınca da şimdi varlığını ürperten bu hudutsuz sevinci, zafer sevincini tadamayacaktı.