Cüneyt Arkın

Gençlere her zaman, arkadaşınızı seçerken çok dikkatli olun diyorum. Aslında arkadaştan öte, geleceğinizi, varlığınızın, kişiliğinizin anlamını seçiyorsunuz... Çünkü anlam katamadığınız, anlamlandıramadığınız hiçbir şey sizi mutlu etmez.

Evet, benim kahramanım Türk halkıdır. Çünkü arif bir halktır. En zor şartlar altında mucizeler yaratır, yaşar. Açlık sınırı altında ile yaşar! Asgari ücretle bile yaşar. Borç batağında yaşar. Soygun, talan, yalandan nefret eder. İnsanın içini temizler, adam eder. Yüreğiyle anlar, zorlukları yener. Tarih boyunca köle olmamıştır. Her türlü hürriyetsizlikten nefret eder. Ruhu bağımsızdır.

Anadolu insanı sabırla acıya katlanıyor, sabırla yokluk, yoksulluk, açlıkla baş etmeye çalışıyorsa, bunun kaynağı işte bu Nasrettin Hoca bilgeliğindendir. İnsanı adam eden, hoşgörülü zekasıdır. İnsanın içini temizleyen sağlığıdır. Genç nesle tek bir nasihatım olacak: Anadolu insanını tanımadan ölmeyin.

Kemal Sunal günümüzün Nasrettin Hoca'sıdır. Çok zeki bir sanatçıydı. Onunla beraber olmak, konuşup şakalaşmak çok hoşuma giderdi. Bir gün Hilton'un lobisinde oturuyoruz. Gözü bir yere takıldı. Baktım. Altmış yıllık müzik birikimimizin üzerine çökmüş, Lübnan'dan, Arap'tan yürüttüğü şarkılarla bir anda çok meşhur olmuş bir arabeskçiydi. Asansöre bindi. Yukarı çıktı. Kemal Sunal "Bu herif gibiler" dedi, ancak asansörle yükselir.

Gençlerimizi ne yapıp edip belli bir düzeye kavuşturmamız lazım. Ya burs alıyor borçlanıyor çıkar çıkmaz iş bulmadan borcunu öde diye bastırıyoruz çocuğa. Üniversiteye gelecek yurt meselesi. Yatacak yeri yok. Üniversitedeyken ben de yaşadım bu sorunu. Kaç yıl oldu hala bir şey değişmemiş. İki tane yurt yapmak... Saraylar yapıyoruz niye yurt yapmıyoruz ya?

Asıl ismim Fahrettin Cüreklibatır sinema için uygun değildi. Cüneyt seçtiler. Babam da öyle istedi. Çünkü Türk Müslüman kahraman ismiydi. Arkın da Arkın kitabevi vardı. Biz okuduğumuz için bize parasız beğendiğimiz kitapları sağolsun veriyordu. Ona bir saygı göstergesi olarak Arkın'ı kullandık.

Biz böcekler, otlar, kuşlar ve çiçeklerle konuşarak büyü
dük. Yıldızlar altında yattık. Toprak döşeğimizdi, bahar yağmurları yalnızlığımız, çiçekler sevdamız. Bu yüzden fark etmeyi öğrendik. Yine bu yüzden yüreğimiz hep zengin ve genç kaldı.

Liste
Yükleniyor…