Yirmi yaşında şöhret kazananlara gelince, hiçbir şey bilmezler ve girdaba kapılırlar.
- Henüz kategori yok.
-
Lando Norris Sao Paulo Sprint'i Domine Etti, Piastri'n…08.11.2025
-
West Ham United, Burnley Karşısında Kritik Maça Çıkıyo…08.11.2025
-
Türk Telekom - Karşıyaka Maçı Öncesi: Yükselişteki Baş…08.11.2025
-
Bundesliga: Union Berlin, Zirvedeki Bayern Münih'in Ye…08.11.2025
-
Amedspor Taraftarından Hatayspor'a Sıcak Karşılama, Gö…08.11.2025
-
LaLiga'da Kritik Randevu: Sevilla ve Osasuna Düşüşü Du…08.11.2025
-
Hull City Zirve Takibinde: Art arda Gelen Galibiyetler…08.11.2025
-
Rochester Adams, Stoney Creek'i Yenerek Bölge Şampiyon…08.11.2025
-
Kompany'nin Rekor Peşindeki Bayern Münih'i Union Berli…08.11.2025
-
Ankara'da Elektrik Kesintileri: Başkent EDAŞ'tan Şebek…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Bazen adam, yirmi üç yaşında birdenbire ne kadar ihtiyar, ne kadar bütün dünyayı kavrayan bir tecrübeye sahip oluyordu.
Aslında ilk çağdan çok, blu çağı beni ilgilendirendi. Lisede rehine dönemi geçirdim. İlk sigarayla merhabalaşmamda kendimi kabile reisi sanmıştım. Arkadaşım bir canavarmış, maalesef çok geç anladım. Çakmak onun ellerindeydi.
Ben sürekli kazık yedim, artık kazığı çok iyi biliyorum. Ama insanı geliştiren şeyler de o kazıklar maalesef. Köteği yedikçe insanın derisi güçleniyor. Kabuk bağlayan yara daha kuvvetlenirmiş. Mesela bir yerinizi kanatın orası kabuk bağladıktan sonra daha sertleşirmiş yani deriniz. Aynen o misal ben de arkadaşlarımı tanıya tanıya hayatı tanıdım.
Suçluların cezaları müebbet hapse çevrilmelidir. Nihayet bunlar genç, tecrübesiz, taşkın insanlardır. Taşkınlıklarının hiçbir netice veremeyeceği kendilerine ve emsallerine öğretilmiştir.
Bir insanın hayatının ikinci yarısı, ilk yarıda kazanılan alışkanlıkların sürdürülmesinden ibarettir.
Işığı ve karanlığı, savaş ve barışı, yükselme ve çöküşü deneyimlemiş kişidir gerçekten yaşamı tecrübe etmiş olan.
John Lennon’ın dediği gibi 'Biz gelecek için hayal kurarken hayat başımızdan geçenlerdir.' Ama gençken bu bilince sahip olmak istemezdim.
Nasıl gemide giderken ilerlememiz kıyıdaki nesnelerin geri çekilmesiyle, dolayısıyla da küçülmesiyle kendini belli ediyorsa, ihtiyarlamamız da büyük yaşlardaki insanların bize genç görünmeleriyle kendini belli eder.
İnsanın kırk yaşına kadar geçen yılları bir kitaptır, geri kalan yılları da o kitabın eleştirmesidir.
Hayat bir parça nakış işlemesine benzetilebilir. Hayatının ilk yarısındaki herkes işlemenin ön tarafını görür, ikinci yarısında ise tersini. ikincisi o kadar güzel değildir, ama daha öğreticidir, çünkü iplerin birbirine nasıl bağlandığını görmemizi sağlar.
Şöhretin sevincini ve hüznünü kırkını geçince tadanlar, kendilerine bakmayı bilirler.
Hayat bize onu nasıl yaşamamız gerektiğini öğretmez. Hikayeler, tecrübelerimizi masallardan Tolstoy’un Savaş ve Barış romanına uzanan geniş bir yelpazede komik, trajik gibi kategorilere göre örgütler. Hayatın ne olduğunu, seçimlerimizin ve eylemlerimizin sonuçlarının ne olabileceğini hikayelerden öğreniriz.