Yani demek istediğim, yoksul alt sınıf kadınlar, kendi içlerinde zaman zaman ortaya çıkan bu iktidar kurma refleksine rağmen, orta ya da üst sınıfa nazaran, birbirleri ile dayanışmaya daha çok ihtiyaç duyuyor.
- Henüz kategori yok.
-
Arnold Schwarzenegger'dan The Running Man Remake'ine T…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Rafa Silva'nın Geleceği Belirsiz: Saha İçi…08.11.2025
-
Cengiz Ünder'den 8 Milyon Liralık Göz Kamaştıran Evlil…08.11.2025
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Sünnilik, Alevilik, Kürtlük, Türklük diye ayrım yapmak yanlıştır. Bu kavga yoksul-zengin kavgasıdır. Kimden olursa olsun bütün yoksulların birleşmesi şarttır.
Zenginler her gün yoksulların gündeliklerini kıstıkça kısarlar. Bunun için yalnız hilelere başvurmakla kalmaz,yasalar da çıkarırlar. Devletin en yaralı insanlarına karşı böyle davranmak apaçık bir adaletsizliktir diyeceksiniz ama zenginler bu canavarlığı yasalar yoluyla bir adalet kılığına bürümüşlerdir.
Yoksulların düşünmesini önleyen şey başkalarının disiplinidir, zenginleri önleyense kendilerininki.
İnsanlar dinleriyle, başörtüleriyle değil, yoksulluklarıyla ve zenginlikleriyle aynılaşıyorlar.
Eril dil sadece erkeklerin kullandığı dil anlamına gelmiyor. Kadınlar, hepimiz de kullanıyoruz o dili, çünkü binlerce yıllık erkek egemen toplumun içimize işlettiği dil o. İsterseniz askercil, savaşçı iktidar dili diyelim. Düşünün, Tanrı bütün tek tanrılı dinlerde erkektir, babadır. Peygamberler, tebliğciler de öyle... Buradan başlar iktidar sorunu. Erkeklerin şeytan, kadınların melek olduğunu hiçbir zaman düşünmedim, ama doğurmaya ve yaşamı koruyup sürdürmeye göre yapılanmış ve koşullanmış kadın, barış ve uzlaşma diline biyolojik açıdan bile daha yatkındır. Erkek iktidarının çemberlerini aşabildiği oranda tabii.
Başın beladaysa ya da yaralıysan, ya da bir şeye ihtiyacın varsa yoksullara git. Yardım edecek bir tek onlar vardır, bir tek onlar.
Devrimci propaganda yapıyorlar çünkü ayrıcalıklı sınıfın asla barışçıl bir şekilde devrilmeyeceğini biliyorlar.
İşçi sınıfı yaratıcı sınıftır. İşçi sınıfı bir ülkede maddi refahın gerektirdiği herşeyi üretir, iktidar işçi sınıfının elinde olmadığı sürece, işçi sınıfı, iktidarın sömürücü toprak sahiplerinin, haksız kazanç sağlayanların, tekellerin, yerli ve yabancı çıkar gruplarının elinde kalmasına izin verdikçe, silahlar işçi sınıfının değil de, çıkar gruplarına hizmet edenlerin elinde oldukça, bu çıkar gruplarının ziyafet sofralarından dökülmesine gözyumduğu kırıntılar ne denli çok olursa olsun, işçi sınıfı yoksul bir hayat sürmeye zorlanacaktır.
Bu dünyada her daim hiçbir şeyi olmayanların yanında olacağım; kendilerinden, o hiçbir şeye sahip olmamanın huzuru bile esirgenen insanların yanında.
Bir, 1977 yılında 'terörist' Menahem Begin, 'Likud' Partisi adıyla, İsrael'de hükümete geldi. Şiddetin ve Yahudi şeriatının iktidarıdır.
Lenin, güçsüz Rusya sosyalizmi ile güçlü Rusya devrimci demokratlarını birleştirip, mucizevi yollarla iktidara götüren kimsedir; yolu, sosyalizmi iktidara götürüyor.
Marx'ta felsefe var; fakat, Marx'ı özgün bir filozof saymak, son derece büyük bir abartma oluyor. Yazdıkları, geliştirilmeye çok elverişlidir; Marx'ta en büyük revizyonu yaparak, Marx'ı iktidara götüren Lenin'dir.
Kurtuluş, kesinlikle aydının işçileşmesinde veya işçinin aydınlaşmasında değil. Her ikisinin kendi gelişkinlikleri içinde birleşmesinde. Kadının kurtuluşu da kendi gelişkenliği içinde gelişgin erkekle birleşmesinde. Başka yolu yok.
Taş’ın ahlakı yok. Hareket etmiyor. Faşizm ahlaksızlık’tır; hareketsizlik peşinde koşuyor. Faşizm, tarihin kaydettiği önceki dikta uygulamalarından, korkudan kaynaklanmasıyla ayrılıyor. Faşizmin terörü, kendisi terörize olmuş bir sınıfın, acımasızlık uygulamasıdır; faşizm, kendi içinde çelişkilerini erteleyerek hızını arttırmış bir iktidarın, iktidarını sallamış olanların hareketsizliğe boğma girişimi oluyor. Korkunun hareketsizliği doğurması en çok faşizmde var. Hain, korkak’tan çıkıyor; faşizm bir iç ihanet oluyor. Faşizm, egemen sınıfın kendi içinde ve birbirine karşı ihanetine dayanıyor.
İslamizasyon sınıfi'dir ve önce iç dinamiklerin harekete geçtiğini kabul etmek durumundayız. Yüksek Komutanlar, islamizasyonu, Harp Akademileri'nden başlattılar, Türk-İslam Sentezi elemanlarını, Akademi'ye 'hoca' yaptılar. Türk Silahlı Kuvvetleri, plütokrasi'nin programını uyguladılar.