- Henüz kategori yok.
-
LaLiga'da Kritik Randevu: Sevilla ve Osasuna Düşüşü Du…08.11.2025
-
Hull City Zirve Takibinde: Art arda Gelen Galibiyetler…08.11.2025
-
Rochester Adams, Stoney Creek'i Yenerek Bölge Şampiyon…08.11.2025
-
Kompany'nin Rekor Peşindeki Bayern Münih'i Union Berli…08.11.2025
-
Ankara'da Elektrik Kesintileri: Başkent EDAŞ'tan Şebek…08.11.2025
-
Hoffenheim-RB Leipzig Karşılaşması: 'Unbeliebtico' İdd…08.11.2025
-
Yorgun Borussia Dortmund'a Karşı HSV: Fikstür Avantajı…08.11.2025
-
Kastamonu'da Kayıp Anne ve Oğul İçin Kapsamlı Arama: A…08.11.2025
-
Kocaelispor - Galatasaray Rekabetinde Sarı-Kırmızılıla…08.11.2025
-
Kompany Liderliğindeki Bayern, Union Berlin Deplasmanı…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Hürriyet de, mutlak tanımı imkansız sözcük ve kavramlar arasında ve belki de başında yer alıyor; taşın hem özgür ve hem de esir olduğunu söylemek mümkündür ve bu hürriyetin anlatılmasındaki zorluğa işaret etmektedir. Hareket, istek veya alışkanlığını kaybetmiş katman veya sınıfları, hareket etmedikleri için özgürlükten yoksun sayabilir miyiz; bu nedenle, özgürlüğün bir hareket durumu ve sadece hareket durumu değil, aynı zamanda sınırlarda ve sınırları zorlayan hareket hali olduğunu kabul etmek mecburiyetindeyiz. Dolayısıyla, bir yanıyla öznede hareket isteği ve diğer yanıyla, sınırla çatışma hali yoksa, özgürlüğün varlığını söylemek, sözcüğün olumsuz anlamında, metafiziktir.
Bizim Milli Eğitim camiamızı yönlendiren adamlar köylüdür. Bunların yüksek bir kültürü yoktur.
Azerbaycan Türkçesini neden severiz? Çünkü bizim dilimizin gençliğidir. Herkes gençliğini sever. Azerbaycan Türkçesindeki Farsça kelime kullanımı bizdekinden çok daha yaygın ve oturaklıdır. Kök aynıdır ve "Azeri" lafı o yüzden yanlıştır; "Azerbaycanlı" demek gerekir.
Gücümün yettiğince, öcümün ağırlığınca, sözümün kuvvetince çabalarım. Gidilebilecek en uzun yollara kendimi hazırlarım. Bu mecâzlardan geçip en hakikiye gidelim, Cemâli Bâ-Kemâle seyredelim.
Ey yolcu dostum; ayakların rehberindir. Senin dostun, soğuk esen yellerdir. Tüm insanlık, senin gözünde eldir. İçecek suyun, gözlerinden taşan seldir; bu ödenecek bedeldir.
Vasıf, ileri hareketin yere düşmez bayraklarından biri idi... Kelimenin bütün kuvvetiyle bir adamdı.
Dünyada hareketlerini yargılayamayacağımız hiç kimse yoktur! Sizin söylediğiniz sadece bahane.
İnsanlar bilgisizlikleri sebebiyle cezaya müstahaktır. Bilgisizlik ancak istikamette gösterilen sebat sebebiyle bağışlanabilir. Nereye gideceğini bilmeyeni bağışlamanın mümkünü yoktur. Kimi ki gideceği yerin neresi olduğunu gayet sarih bir şekilde bilmektedir ve lakin oraya hangi yoldan, hangi vasıtayla ve ne vakit gideceği hakkında malumat noksanlığı çekmektedir, işte onun sergilediği yetersizlik bağışlanabilir ve cezası ertelenebilir. Hatta bir insanın yola çıkma niyeti tereddüde mahal vermeyecek kesinlikte ise onun nasıl, neyle, ne zaman gideceğini bilmemesi tedbirli olduğunun yani yolculuğu en az zararla nihayete erdirme iradesinin göstergesi gibi yorumlanabilir.
Şiir de köpük cinsi bir şeydir doğrusu. Bir hareket, bir çalkantı, bir ameliyenin bulunduğu yerden çıkar. Koşan atların, kuduz hayvanların, saralı insanların ağzında, dalgaların çarptığı, çağlayanların düştüğü yerde köpük olur. Bir de maden eritilen potalarda rastlarsınız köpüğe. Madenlerin erimesi, ırmakların akması, atların koşmasıdır esas olan. Köpük bazen bir belirti, ama her zaman bir artıktır. Köpük gider, geriye onun belirmesini gerektiren iş kalır. Şiir de bütün öteki sanatlar gibi asıl hareketin kendisine özgü dışa vuruşudur. Bir tamamlama, bir kaçınılmaz fazlalık, yerini bulamamış insanlığın çalkantısından doğmuş bir köpüktür.
Nerede canlı bir varlık buldumsa, orada boyun eğmenin sözünü de duydum. Her canlı varlık boyun eğen bir varlıktır.
Varlık temeli olmayan herhangi bir düşünceye saplanmak, böyle düşünmeyenlere de saldırmak: işte yobazlık budur.
Sevgiler bir bir buharlaşırken artık biliyorduk; Aydınlık yolculuğunu terketmeyen bir avuç insan dışında, herkesin ama herkesin bir kaynama noktası vardı. Dünyanın ar damarı patlamıştı!
Hiçbir yapay katkı içermeyen, sadece şarkılarla inşa edilmiş bir yol bu. Duyarsızlık cehennemini reddedenlerin kendi cennetlerine kanatlandığı kalabalık bir yol var şimdi. Hiçbir yapay katkı içermeyen, sadece şarkılarla inşa edilmiş bir yol bu. Düşüncenin sınırsızlığınca, yolcusunu her defasında derinlerdeki başka başka uzak ülkelere götüren şarkılar.