Tanrı kötülüğü önlemek istiyor da gücü mü yetmiyor? Öyleyse o güçsüzdür. Yok gücü yetiyor da önlemek mi istemiyor? Öyleyse o, kötü niyetlidir. Hem güçlü hem de iyi ise kötülük nereden geliyor?
- Henüz kategori yok.
-
Rhein Derbisi: Mönchengladbach - Köln Maçında Goller v…08.11.2025
-
Uluslararası İş Birliğiyle Portekiz, Dev Uyuşturucu Se…08.11.2025
-
Vince Gilligan'ın Pluribus Dizisi Apple TV+'ta Başladı…08.11.2025
-
Kanal D Canlı Yayın ve Arka Sokaklar Son Bölüm İzleme …08.11.2025
-
Sunderland, Arsenal'in Gol Yememe Serisini Sonlandırdı…08.11.2025
-
Arnold Schwarzenegger'dan The Running Man Remake'ine T…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Rafa Silva'nın Geleceği Belirsiz: Saha İçi…08.11.2025
-
Cengiz Ünder'den 8 Milyon Liralık Göz Kamaştıran Evlil…08.11.2025
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Eğer Tanrılar yeryüzünden kötülükleri kaldırmak istiyorlar da kaldıramıyorlarsa o zaman onlar her şeye gücü yeten değillerdir. Eğer yapabilirler de, yapmak istemiyorlarsa o zaman onlar iyiliksever değillerdir. Eğer onların kötülüğü kaldırmaya ne güçleri ne de istekleri varsa o zaman onlar ne her şeye gücü yeten, ne de iyilikseverlerdir. Ve son olarak eğer Tanrı’lar kötülüğü kaldırma gücüne sahipseler ve kaldırmayı istiyorlarsa o zaman kötülük nasıl ortaya çıkmıştır?
Yarım yüzyıldır olup bitenden anlaşılan şu ki Türk siyasetinde yön tayin edici gibi görünen yaklaşımları benimseyenler gerçekte yön saptırıcı bir güce mahsus gizli niyetin kurbanı olmuşlardır. Bağlanmanın kıymetini bilmeyenler Sosyalizmle, İslâmcılıkla, Türkçülükle gemlendikleri hissiyle hareket ederek onlara çözüldükleri, koptukları takdirde dünyalığa kavuşabileceklerini vadeden beynelmilel iktidarın sultası altına girmişlerdir.
Adem onu (elmayı) yedi ve sonra kötülük doğdu… Kim bu aptal Tanrı? Eğer durum buysa o (Tanrı), aptal bir orospu çocuğu. Mükemmel bir şey yaratıyorsunuz ve sonra baştan çıkartan ve işinizin üstünlüğünü yok edecek olan bir olay tasarlıyorsunuz.
Çağlar boyunca, güçlü zayıfı ezdi; kurnaz ve kalpsiz, aptal ve masum olanları tuzağa düşürdü ve köleleştirdi, ve insanlık tarihinde, hiçbir yerde, hiçbir tanrı ezilenlerin yardımına koşmadı.
Şimdiye kadar Homo Sapiens tarafından işlenen en saçma kavram Yaratılış Rab Tanrı, şekillendirici ve Evrenlerin hükümdarı, onun yarattıkları sakarin hayranlığı istiyor olmasıdır.
Her şeye kadir olandan birşeyler istenmekte, eskiden bu tanrı idi, günümüzde devlet.
Otorite, insanın tanrıya inanmasını ister. Bu tanrı, yalnızca onu biliyormuş gibi yapan ve dünyada onun adına bulunan birkaç adamın otoritesine dayanır.
Teoloji, doğal süreçlere yönelik bilgisizliğin yol açtığı bir sistemden başka bir şey değildir. İnsan bazı olguların varlığını tanrılara atfetmekle... aslında kendi zihninin karanlıkları yerine tanrısal gücü ikâme etmekten başka bir şey yapmıyor. Bu ses onun huşu dolu bir saygı ile dinlemeye alışkın olduğu bir ses değil midir?
Tanrıları devirerek, aşıralım gök gürültülerini onların ve yıkalım bu ışıltılı şimşekle ürkütücü bir dünyada hoşumuza gitmeyen her şeyi!
Tanrıları devirerek, aşıralım gök gürültülerini onların ve yıkalım bu ışıltılı şimşekle ürkütücü bir dünyada hoşumuza gitmeyen her şeyi!
Kullarını hasta eden bir tanrı kullarına bilgece davranan biri gibi ya da onları gözeten biri olarak ya da onları esirgeyen, bağışlayan biri gibi görülemez. Kullarına fakirliği ve sefilliği reva gören biri için de aynısı geçerlidir.
Tanrı, her zaman, içine tüm çelişkilerin aktığı bir kanalizasyon sistemini andırmıştır.
Âlemi yaradan Tanrı yalnızdır; O’nun şeriki (ortağı) yoktur. Böyle olunca, Tanrı’nın mülkü olan yeryüzüne sahip olan kişinin de şerikinin (ortağının) olmaması gerekir.
O (Cemaat-i İslami e.n.) bir misyoner ya da vaizler ya da evanjelistler örgütü değil, Tanrı'nın askerlerinin örgütüdür.