Şimdi beni iyi dinleyin, iyi tercüme et sen de. Biz buraya şova gelmedik. O şovu tribünde yapıyorlar. O bakan, öteki milletvekili, o şov orada yapılıyor, burada yok. Siz Galatasaray takımının tarihine kupa kazandıracaksınız. Kendi futbol hayatınızda da bir kupa şampiyonu olun. Nedir bu haliniz? Maça çıkıyoruz, Kupa finaline ! Tam bir buçuk gündür size seslenmiyorum, hala burada aynısınız. Siz böyle mi geldiniz bu yerlere? Ciddiyetinizi koruyarak geldiniz. İnşallah beni yanıltırsınız. Oradaki de şov, bizim işimiz değil; bizim işimiz top oynamak. Kendinize gelin buradan sahaya kadar, başarılarınıza bir yenisini daha ekleyin. Size yakışan budur. Büyük unvan sahipleri, büyük takımlara yakışan budur. O ciddiyetle her takımı ciddiye alarak ve en az Leeds maçı kadar, Arsenal maçı kadar koşarak, çünkü tarihe bir kupa daha kazandıracaksınız. Göreyim benim takımımı, Allah yardımcınız olsun.

Benzer Sözler

Evet... Rapid maçıyla başladık, bugünlere geldik... Ve dedik ki, arkadaş, biz bu işin sonuna kadar gideriz. Gidersiniz. Allah'a şükürler olsun ki, aslan gibi bir periyot çizdiniz. Aslan gibi top oynadınız. Bugün 17 mi, 18 mi? 17. Avrupa Kupası maçımıza çıkıyoruz. Ve bunun adı da final! Yine söylüyorum, kazanacaksınız, kazanmak için uğraşacaksınız. Ama netice ne olursa olsun, siz benim gönlümde hep kazandınız, hep şampiyonsunuz! Ve öyle kalacaksınız! ALLAH YARDIMCIMIZ OLSUN!

Hayır, bunu yapamazsın. Burada resmi bir törendesin ve terbiyeli olman gerekiyor. Bugün burada Fransız milli marşı çalınıyor. Bana "Sayın Başkan" ya da "Bayım" demelisin. Tamam mı? İşleri doğru sırada yapmalısın. Bir devrim başlatmak istediğin gün önce diplomanı almak için okulu bitirmeli ve kendi karnını doyurabilmelisin. Başkalarına ancak bundan sonra ders verebilirsin.

Tekelci devletin hukuk yapısı, “suç oluşmadan önlemeliyiz” paranoyasıyla şekillendiriliyor. Bu yüzden Türkiye’de en kolay iş tutuklamadır. Tutuklayanın hiçbir sorumluluğu olmaz, yoktur. Suçsuz olduğunuzu sorgu yargıçlığında anlatmanız bile mümkün olmaz; tutuklama “suçla” değil “emare” ile ilgilidir. Tutuklayanın suçun kanıtlarına değil işaretine bakar; tutuklamanın bir önlem olduğunu, itirazın mümkün bulunduğunu, suçsuz olduğunuzu mahkemede anlatabileceğinizi söyler ve tutuklar. Bir de sağcı bir hukuk öğretim üyesi pek yakında bir istatistik açıkladı: Türkiye’de tutuklamaların yüzde doksan beşinden fazlası beraatla sonuçlanıyor.(2005)

Liste
Yükleniyor…