Nefis öyle bir 'ben' demekten zevk alıyor ki, yalan söylemek de bir çeşit ruhsal hastalıktır.
- Henüz kategori yok.
-
Güller ve Günahlar 5. Bölümde Berrak'ın İntihar Girişi…08.11.2025
-
Monaco-Lens Maçı Öncesi Kadrolar Netleşiyor: Pogba Yok…08.11.2025
-
Espanyol, Villarreal'ı Ağırlıyor: Gerard Moreno Dönüş …08.11.2025
-
Chelsea - Wolverhampton Maçı Öncesi Sakatlıklar ve Enz…08.11.2025
-
Le Havre-Nantes Karşılaşması: Erken Gol ve Kaleci Carl…08.11.2025
-
Rhein Derbisi'nde Mönchengladbach, Köln'ü Üç Golle Geç…08.11.2025
-
Dilek Kaya İmamoğlu'ndan Ekrem İmamoğlu Vurgusu ve İBB…08.11.2025
-
Rhein Derbisi: Mönchengladbach - Köln Maçında Goller v…08.11.2025
-
Uluslararası İş Birliğiyle Portekiz, Dev Uyuşturucu Se…08.11.2025
-
Vince Gilligan'ın Pluribus Dizisi Apple TV+'ta Başladı…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Yol, boşluktur. Kişi kendisini ortadan kaldırdığı zaman bir boşluk oluşur. Bir insan ‘Ben’ dediği sürece kendi yolundaki bir taştır. Kendini ortadan kaldırdığı zaman ise ‘yol’dur, ‘boşluk’tur. Herkesin aradığı ‘gerçek-kendi’dir, yani tanrı. Sahte benlik (ego) ortadan kalktığında insanın olabileceklerinin sonu yoktur.
Ego’nun, dış dünyanın doğrudan etkisi ile modifiye edilmiş id’in [en ilkel benliğin] bir parçası olduğunu görmek kolaydır.
Bilgeler, sıradan bir insanın "ben'"dedikleri şeyden sıyrıldığı takdirde evrenin geri kalanından ayrı oldukları hissini giderebileceklerinin binlerce yıldır farkındaydı.
Akıl bir düşünce demetidir. Düşünceler düşünen var olduğu için yükselir. Düşünen egodur. Ego arandığı takdirde otomatik olarak yol açılacaktır.
Eğer birisi senin yanlışını düzeltiyorsa ve sen o kişiye darılıyorsan, ego sorunun var demektir.
Bana hakikati değil kendini ver. Kendini, yani rüyanı. Olmak istediğin gibi görün, olduğun gibi değil. Zaten nasıl olduğunu biliyor musun? Her yalan bir yaratış.
Sovyetler Birliği'nin, İkinci Dünya Savaşı sonunda ülkemizden toprak ve üs istediği, Amerikan arşivlerini kullanarak kanıtladığım ve başında ve işine gelinceye kadar Washington'un bile kabul etmekte güçlük çektiği bir yalandır.
Bu benim rapim, bu benim şiirim, bu benim derinim, bu benim bendim, bu benim eserim, bu benim ta kendim... Ta kendim… Ta kendim… Ta kendim...
İncecik ip üzerine koca ayaklar bindi, nefsim içine sindi. Kirpiklerim titremekte korkularımdan; düşersem yanarım. O kadar içime sindim ki, vinç getirsen kalkmaz başım, gömün burada canlı nâşım. İç çekmekten, düşünmekten ağardı saçım; düşersem yanarım.
Yalanlara radar olsan neye yarar? Zararın dönüşü kârın el mi sallar? Batan güneş yine doğar.
Bu ses benim, dinle dinle dinle... Uygunsuzca gidişlerin, yolunu kesen haydut benim. Bildiklerimden eminim, yaptıklarıma kefilim; gidenlerime vedâyım, gelenlerime mîrim.
Son pişmanlık sabaha varmaz bir karanlık. Nefsinin dişleri kalmamış seni dişlemekten yazık. Belki sana göre ben delirmiş ve sorunluyum; ben senin varmak istediğim o yolun sonuyum.
Kaç tabut gömülecek yeraltına ve kaç kişi gidecek habersiz uzaklara? Kaç yalan yıkacak güvenleri? Kaç satır yazılacak kader kitabına ve kaç dua edeceksin tanrına, kaç damla gözyaşı dökeceksin?
Bir kere başlarsan söylemeye yalan, onu bırakmaz ve yalanlar söylemeye kolay alışırsın.
Egolar konusunda bir anlam karmaşası var. Elbette sanatçıların egoları yüksektir. Değerlendirilmesi gereken nokta; hangi alanda egolarının yüksek olduğudur. Sanatçıların eserleri ve eylemleri geniş kitlelere hitap eder. Her sanatçı bunu arzular da... Ama ben, yapılan işin kameralarla aşk yaşamak için araç olarak kullanılmasının, sanatçılık egosuyla ilgisi olmadığını düşünüyorum. Ve üzülerek söylüyorum; meslektaşlarım bunu yapıyor. Asli işlerini kendilerini sürekli ekranlarda görme adına sislerin arasına itiyorlar. Bu nedenle müzik sektöründe işler kötüye gidiyor.
Ahmaklar gibi televizyon seyrediyoruz. Birçok ahmak bize yalanları, alçaklıkları yutturmaya çalışıyor.
Sıkıntılarımız, hayal kırıklıklarımız, zaaflarımız ve beğenmediğimiz yanlarımız aslında kendi gerçek benliğimizi yeterince kavrayamamış olmamızdan kaynaklanıyor. Biz yalnızca sahte benliğimizin bilincindeyiz, gerçek benliğimizin değil. Yapılması gereken gerçek benliğimizi ortaya çıkarmaktır... Tüm yoga uygulamaları, onların meditasyon ve zihinsel yoğunlaşmaları işte bu gerçek benliği ortaya çıkarmak içindir.
Karşımızdakilerin yayınlarını okumak utanç veriyor bize. Oysa bu duygunun tam tersini duymalıyız. Faşistler tarafından kandırılmış yoksul halkla karşı karşıya geldiğimizde sırf devrimci düşüncenin gerçekliğinden dem vuruyoruz ama onlara söylenen yalanlardan haberimiz yok.