Ne zaman toprak ağaları, sonra da ücretli köleleri tutmak söz konusu olsa, uyuşturucu tacirleri her zaman zalimlerin yardımına koşarlardı.
- Henüz kategori yok.
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
-
Marsilya'nın Gözü İsmail Yüksek'te: Fenerbahçe Satışa …08.11.2025
-
Atletico Madrid, Metropolitano'da Levante'yi Ağırlıyor…08.11.2025
-
Sunderland - Arsenal Karşılaşması Öncesi Kapsamlı Bakı…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Bir toplum, hoşgörüsü kadar güçlü, sağlam, haklıdır. Zulmü kadar zalim, zayıftır. Irkçılık ise en korkunç hastalıktır.
Din, bütün yaşamı boyunca çalışan ve yokluk çekenlere, bu dünyada azla yetinmeyi, kısmete boyun eğmeyi, sabırlı olmayı ve öteki dünyada bir cennet umudunu sürdürmeyi öğretir. Oysa yine din, başkalarının emeğinin sırtından geçinenlere bu dünyada hayırseverlik yapmayı öğreterek, sömürücü varlıklarının ceremesini pek ucuza ödemek kolaylığını gösterir ve cennette de rahat yaşamaları için ehven fiyatlı bilet satmaya bakar. Böylelikle din, halkı uyutmak için afyon niteliğindedir.
Biz insanüstü ya da sınıf bilinçsiz kavramlardan kaynaklanan tüm ahlaki ilkeleri reddetmekteyiz. Biz bunların toprak sahipleri ve kapitalistlerin yararı adına işçilerin ve köylülerin kandırılması, aldatılması ve akıllarının bulandırılması olduğunu söylüyoruz. Ahlaki ilkelerimizin tamamen proletaryanın sınıf mücadelesi çıkarlarıyla ilişkili olduğunu söylüyoruz. Ahlaki ilkelerimizin kaynağı proletaryanın sınıf mücadelesi gerçekleri ve ihtiyaçlarıdır.
Dini ihtilafların ilk kaynağından beri, tüm mezheplerin bağnazları tarafından, birkaç kelimeye sıkıştırıldığında Ben haklıyım ve sen haksızsın. Daha güçlü olduğum zaman sana zulmedeceğim; çünkü hataya zulmetmek benim görevim.
İnsanın bencilliği alet kullanmasından gelir ve bu özellik çekiçte kürekte bitmez insanı alet olarak kullanmaya kadar gider.
Hiyerarşi on bin yıl kadar önce tarım toplumuyla başladı. Avcılık ve toplayıcılıktan yerleşik tarımsal pratiklere geçişte insanlar “evcilleştirme” yoluyla hayvanları boyunduruk altına almaya başladılar. Hayvanların evcilleştirilmesinde (bu da genelde zulmü ve zorlamayı gizlemek amacıyla kullanılan bir terimdir) insanlar hayvanları gıda, süt, giysi, taşıma ve toprak sürme amacıyla sömürmeye başladılar. Hayvanların emekleri ve hayatları üzerinde kontrolleri arttıkça insanlar istendik özellikleri elde etmek için hayvan yetiştirmeye başladılar, onları kontrol etmeye başladılar; mesela erkekleri daha uysal yapmak için kısırlaştırdılar. Hayvanları esaret altına almak, üste çıkmak ve kendi mal ve mülklerine dahil etmek için insanlar bölmeler, ipler, kulübeler, zincirler ve demir damgalar gibi çeşitli teknolojiler geliştirdiler.
Bu dünyada her zaman senden faydalanmaya çalışacak insanların olduğu açıktı — O krallar ve kraliçeler kendilerinin çok önemli olduğunu düşünen, sizden faydalanmak isteyen ve hayatınızı cennet ve cehennem haline getiren insanlardır. Cennet kısmını alacağına dair söz veriyor ve Cehennem bunların gerçekleşmediği zamandır.
Devlet; egemen sınıfın elinde, sınıf düşmanlarının direnişini bastırmak için bir araçtır. Bu bakımdan proletarya diktatörlüğü, herhangi bir diğer sınıfın diktatörlüğünden öz olarak farklı değildir; çünkü proleter devlet, burjuvazinin bastırılması için de bir araçtır.
İnsanlık zengin ve fakir, mülk sahibi ve sömürülen olarak ikiye ayrılmıştır; bu temel ayrımdan ve zengin-fakir arasındaki karşıtlıktan kendini soyutlamak, temel gerçeklerden kendini soyutlamak anlamına gelir.
İmparatorluklar asla sonsuza dek yaşamaz. Her biri sonuçta korkunç bir çöküşü yaşamıştır. Daha mutlak egemenlik peşinde koşarlarken birçok kültürü yok ederler, sonra da kendileri yıkılırlar. Uzun vadede hiçbir ülke ya da ülkeler topluluğu, varlığını başkalarını sömürerek sürdüremez.
Geçmişte ve günümüzde tüm siyasetin sağlam bir şekilde tesis etmek açısından tek amacı vardır hükümdarların gücü ve böylelikle fakirlerin zenginler tarafından sömürülmesinin sağlanması.
Ordu, polis ve adaleti içeren devlet çarkı bir sınıfın bir başka sınıfı ezmek için kullandığı araçtır.
Köylüye açlık orucu tutturabilir, efendileri için can vermeğe sevkedebilir; savaşa sürülebilir, öbür dünyada cehennem olduğuna inandırabilir.