Benzer Sözler

Bizi ayakta tutan kalelerimiz tamamen düşmeden, temiz toplum yaratmak için ulusça bir an önce kollarımızı sıvayıp işe koyulmalıyız. Bu noktada Martin Luther King'in çağrısının hala geçerliliğini koruduğunu belirtmeliyim: "Uçamıyorsan koş. Koşamıyorsan yürü, yürüyemiyorsan emekle, emekleyemiyorsan başarabildiğin hareketi yapmaya devam et!"

5 sene önce hoşlandığım bir kız ile aynı ortamda bulunmak için gitara yazıldım. O sıralar aklımda hiç şarkı söylemek yoktu. Ailemi zorla ikna edip yazıldım. Heyecanla kursa gittim bir baktım, kız mezun olmuş. Meğer kızın sosyal medyadan 9 ayki gönderilerine bakıyormuşum, haberim yokmuş. 1 ay içinde gitar çaldım ve şarkı söylemeye başladım. Bizim yıl sonu gösterilerimiz oluyordu, onlara katıldım ve herkes sesimi beğendi. Konserler vermeye devam ettim, sosyal medyada paylaşımlar yaptım. Büyük bir kitle yakaladım ve artık başkalarının şarkılarını söylemek yerine, insanlar benim şarkılarımı söylesin dedim. "Gece Gölgenin Ardından Bak" şarkısını çıkarttım ve çok güzel de gidiyor şu an.

Kimseye ağzının payının verilemediği bir ülkede yaşıyoruz. Uzun yıllar boyunca, en azından son kırk yıldır "yavuz hırsız ev sahibini bastırıyor" düşüncesi zihnimizi meşgul etti. Bir gün ev sahibinin hırsızı ağzının payını vereceğini ümid ediyorduk. Sosyal değişimin hakkaniyet konusunda bir duyarlık geliştireceği bize mantıklı görünüyordu. Diliyor ve özlüyorduk ki Türk toplumunun meşruiyet alanı inkâr edilemeyecek derecede açıklıkla benimsenebilecek. Fakat böyle olmadı. Son birkaç yılda Türkiye'yi evi sayanların kimler olduğu ve bu evin ahalisinin kimlerden teşekkül ettiği soruları eskisinden daha muğlak hale geldi. Kimse kimseye ağzının payını veremedi.

Millet dolayısıyla bir mesele karşısında olduğumuzu biliyoruz; ama karşımızdaki meselenin ne olduğunu bilmiyoruz. Bildiğimiz tek şey, yerkürenin hangi siyasi şekle bürüneceği bahsini tertip edenlerin, aynı zamanda Türkiye'de yaşayanların ne şekilde davranacaklarına da etkili olduklarıdır. (...) Sistemin işleyişinden yara sağlayan toplumlar "millet" olma başarısına ermiş toplumlardır.

Ben veya başkası, neyin nesi olursak olalım; hepimiz ister istemez aynı kervanın içinde miyiz? Hayır, ben değilim; biz değiliz. Parlak ifadeler karşısında boş bulunduğumuz miktar ve müddetçe aldatılıyoruz. (...) Hayatımıza şekil veren vukuatın bizi bir şekilde davranmaya icbar eden kendiliğindenliği ve kaçınılmazlığı habis faaliyetlerine mazeret arayan mel'unların yutturmacasıdır.

Liste
Yükleniyor…