Benim sermayem çift el artı çift göz... Karamsardan varan harbi doğru söz, acılarımsa köz.

Yeryüzünde söylenmiş her söz doğrudur.

Ben daima hafifçe gerçeküstü çalışmayı ve onu gerçekçi bir tarzda sunmayı sevdim.

Gerçekçilik yazarın kalbini kırabilir.

Dünyada değeri en zor anlaşılan şey doğru sözdür.

Her sözün doğru olmalı; fakat her doğruyu söylemek, doğru değil.

Akıllı adamın söylemleri yerin 10 kat altına gömülü. Yazıtlarım kulakta kalıcı, ancak kalem ölümlü.

Bir tek doğru olsaydı, aynı konuda yüz tablo yapılmazdı.

Benden yaptığım bir resmi anlatmamı istemeyin. Ben sadece tasvir ediyorum. Anlatacak olsam oturur yazardım.

Bir tek doğru olsaydı, aynı konuda yüz tablo yapılmazdı.

Mutluluğa asla inanmam.

Ne mutlu doğru bir söz için kelle verme cesareti gösterenlere…

Müzik bize hiçbir şey vermedi, bir milyon borçtan gayrı. Ama vereceğine de söz vermemişti ki...

Her dostluk, bir çıkar karşılığıdır.

Bertrand Russell'ın güzel bir sözü vardır. Bir şey yanlışsa milyonlarca kişi o yanlışı savunsa da o şey yine de yanlıştır, der... Biz burada Gyogy Ligeti'den şu anda bahsediyor olmalıyken veya hakikaten güzel pop müziklerden, Sting'ten, Biorg'den, Buena Vista Social Club'tan vs. veya kendi kültürümüzdense onun en iyisinden.. Cemal Erkin diye bir besteci var, bilmiyorum kaç kişi tanıyor, dahiyane bir besteci benim için.. Onu kaç kişi tanıyor, Türkiye'de tanıyan olmayınca Avrupa'ya götüren de olmuyor. Buradaki sorun arabeski irdeleyelim değil ki..

Küfür hayatın içinde var zaten, biz de hayatı anlatıyoruz, anlattığımız her şey hayat sonuçta yani. Küfür eğer gerekiyorsa edilebilir yani bence.

Söz yetseydi sanat olmazdı. Sözün tükendiği ya da yetmediği nokta da film çekiyoruz, müzik veya resim yapıyoruz.

Sanatta popülizm, politikada dar pratik, bilimde amprisizm Türkiye'yi kemiriyor.

Eylülist Rejim, 12 Eylül öncesinin tüm değerlerini yasaklamayı temel ilke saydı. Bunların bir bölümünü baskılarla, bir bölümünü, yasalarla, bir bölümünü baskılarla, bir bölümünü tekelci ekonomik zorlamalarla gerçekleştirmeye çalıştı. Edebiyat ve sanatta ise, 12 Eylül öncesinin yaratıları tümden unutturan ve reddeden bir eğilim ortaya çıktı.

Eylülist Rejim, en büyük ve en kolay başarısını sanat ve edebiyat alanında kazandı. Çok kısa bir zamanda ve gerekli fiyatın binde birini bile ödemeden, Türk sanatının sorunsalını, biçemini, biçimini, baş aktör ve aktrislerini değiştirmede .ok büyük başarı elde etti.