Kadın olmaktan utanmıyorum, yazar olmakla da iftihar ediyorum. O unvan benim yegane servetim, biricik iftiharım ve ekmeğimdir.
- Henüz kategori yok.
-
Güller ve Günahlar 5. Bölümde Berrak'ın İntihar Girişi…08.11.2025
-
Monaco-Lens Maçı Öncesi Kadrolar Netleşiyor: Pogba Yok…08.11.2025
-
Espanyol, Villarreal'ı Ağırlıyor: Gerard Moreno Dönüş …08.11.2025
-
Chelsea - Wolverhampton Maçı Öncesi Sakatlıklar ve Enz…08.11.2025
-
Le Havre-Nantes Karşılaşması: Erken Gol ve Kaleci Carl…08.11.2025
-
Rhein Derbisi'nde Mönchengladbach, Köln'ü Üç Golle Geç…08.11.2025
-
Dilek Kaya İmamoğlu'ndan Ekrem İmamoğlu Vurgusu ve İBB…08.11.2025
-
Rhein Derbisi: Mönchengladbach - Köln Maçında Goller v…08.11.2025
-
Uluslararası İş Birliğiyle Portekiz, Dev Uyuşturucu Se…08.11.2025
-
Vince Gilligan'ın Pluribus Dizisi Apple TV+'ta Başladı…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Direnen kadınlar tabi ki güzeldir… tabi ki cumartesi gecesi şeffaf giysili kadınlarından olmayacağız!
Toplum, kadının teslimiyetini bir kurban ayini olmaktan çıkarıp özgürleştirirken bir yandan da her defasında yine aynı deneyime mahkûm eder onu.
Kadınsılık, bağımsızlık ve doğurganlık potansiyelini eşzamanlı gösterebilme özelliğidir.
Anne olarak görülmek hep devam ediyor, bu kadar farklı durumlara girip de hep aynı şekilde görülmeye devam etmek ilgimi çekiyor.
“Suat Derviş’e verilen ‘titr’e acıyoruz deniliyor. Ben ne kontesim, ne düşes, ne kraliçe, ne profesör... Ben muharririm. Ona ilişemezsiniz, bunu bana kimse babasının kesesinden rüşvet, iane, sadaka veya taltif makamında vermedi. On altı yaşından beri tam on altı sene çalışarak onu kazandım. Hem de nasıl çalışarak.”
Dolayısıyla kadınla ilgili ayrı bir dünya olmamalı. Ayrı bir sorun, ayrı bir gelecek ayrı bir geçmişi yok kadının. Bu anlamda hiçbir zaman feminizmi anlamadım.
Sadece erkek değildir kadını ezen. Kadın kendi hayatından sorumlu olmaktan vazgeçerek kendi kendini de eziyor.
Ben siyasetçi değilim ki. Müzisyenim. Eğer siyaset yapmak isteseydim milletvekili olurdum.
Bilhassa tahammül edemediğim bir şey, kadının erkek karşısında her zaman pasif kalmaya mecbur oluşu... Neden? Niçin daima biz kaçacağız ve siz kovalayacaksınız? Niçin daima biz teslim olacağız ve siz teslim alacaksınız? Niçin sizin yalvarışlarınızda bile bir tahakküm, bizim reddedişlerimizde bile bir aciz bulunacak? Çocukluğumdan beri buna daima isyan ettim, bunu asla kabul edemedim. Niçin böyleyim, niçin diğer kadınların farkına bile varmadıkları bir nokta bana bu kadar ehemmiyetli görünüyor?
Bir kadın ancak kendine saygı duyduğu sürece başkalarından saygı bekleyebilir, ancak kendine inandığı zaman başkaları da inanabilir ona.
Benim için yazar olmak demek, içimizde taşıdığımız, en fazla taşıdığımızı biraz bildiğimiz gizli yaralarımızın üzerinde durmak, onları sabırla keşfetmek, tanımak, iyice ortaya çıkarmak ve bu yaraları ve acıları yazımızın ve kimliğimizin bilinçle sahiplendiğimiz bir parçası haline getirmektir.
Kürt olmak ve bir Kürt olarak dünyaya gelmek başlı başına ciddi bir sorun. Bir Kürt gibi yaşamaya çalışmak daha da zor. Ancak en zoru, bir Kürt aydını ve yazarı olarak yaşamak ve uğraş sarf edebilmek.
Hakim kanat tarafından kadının içine düşürüldüğü bayağılığın, endişelerin, üzüntülerin çeşitliliğinin izini sürmek, bitmeyen bir görev olacaktır.