Benzer Sözler

Burada, benzersiz bir futbol hayatı yaşadığımı asla unutmayacağımı çok iyi biliyorum. Çevremde, inanılmaz bir kalabalığın sıcaklığını her zaman hissettim. Real Madrid benim ve ailemin kalbini fethetti. Kulübe, başkana, yöneticilere, takım arkadaşlarına, teknisyenlere, doktorlara ve tüm takım çalışanlarına teşekkür ediyorum. Transfer konusunda çok düşündüm ve yeni bir döneme başladığımı biliyorum. Ayrılıyorum ama nerede olursam olayım bu formanın, armanın ve Santiago Bernabeu'nun içimde olduğunu hissetmeye devam edeceğim. Herkese teşekkürler ve 9 sene önce stadyumda ilk defa söylediğim gibi sesleniyorum: Haydi Madrid.

Coşkuyu tekrar bilime ve politikaya sokmak gerekiyor. Coşkunun ve duyarlılığın, teorik politika ve bilimin, vazgeçilmez bir öğesi olması gerektiğini söylüyorum. Çünkü coşku ve duyarlılık insan olmanın vazgeçilmez öğeleri arasında yer alıyor. Kaldı ki, coşku olmayınca aklı ne edeyim? İran şairleri böyle söylüyorlar; katılıyorum.

En çok korktuğum fakat en çok sevdiğim yer olan sahneye ilerlerken arenada beni bekleyenlerin coşkusu bana da işler. Sahneye çıktığımda artık Yunus, sahneye kadar beni geçiren arkadaşım olarak kalır ve beni Sago’ya teslim eder.

Nasıl yükleniyoruz, nasıl bir tempo... Arif, şut pozisyonunda, vuruyor... Schmeichel... Direk... Goooool! Gooooool! Gooooool! Gol Kaan gol! İşte gol! İşte Türkiye! İşte Şampiyonlar Ligi! Golü çağıra çağıra getirdik. Çoğuri isteye isteye getirdik. Şimdi artık gönül rahatlığıyla ben de söyleyebilirim. Sevgili seyirciler, inanın ağlamak istiyorum!

Acıdan kaçarsanız coşku şansını da yitirirsiniz. Zevk alabilirsiniz, hatta zevkin türlü çeşidini alabilirsiniz, ama doyamazsınız. Eve dönmenin ne olduğunu bilemezsiniz. Doyum, zamanın bir işlevidir. Zevk arayışı döngüseldir, yinelenir, zamandışıdır.

Bugün, birkaç duble ilkbahar içip kırlarda volta attım... Aramızdaki şehirleri çıkardım, mesafelerden kurtuldum. Çıngar çıkardım takvimler arası. Kelimelere gelişine vurdum. Yırttım attım haritaları, anayasaları. Seninle bin kez daha dağıldım sayfalar üstü, cemreler sonrası, adalar arası... Seni var ya, seksen milyonlarca kez öptüm saydım. Cıvıl cıvıl bir şehir akşamının sokaklarında buldum kendimi... Çiçekli bir baharın koynundan taştım. Çıplak ayaklarından öptüm say seni: Geldim, sokuldum, koltuk altından öptüm seni... Gülen gözlerinden bin kere öptüm. İçim ilkbahar sabahı, dışım yaz gecesi... 'Florebo cuocumque ferar' diyor bilgenin biri: 'Taşındığım her yerde çiçek açacağım' demiş yani. Yürüdüğüm her yerde çiçek açtım bugün... Ben bugün, ilkbaharın kendisi oldum. Bilmem, senin bundan haberin var mı?

Liste
Yükleniyor…