Hırsız ve Talan ruhludur. Vahşi, kaba ve haşindir. Ayak bastığı yeri çöle çevirir. Hırsız ve yalancıdır. Başkasına ait ne varsa genimet olarak görür ve çalar. Uygarlık düşmanıdır.
- Henüz kategori yok.
-
LaLiga'da Kritik Randevu: Sevilla ve Osasuna Düşüşü Du…08.11.2025
-
Hull City Zirve Takibinde: Art arda Gelen Galibiyetler…08.11.2025
-
Rochester Adams, Stoney Creek'i Yenerek Bölge Şampiyon…08.11.2025
-
Kompany'nin Rekor Peşindeki Bayern Münih'i Union Berli…08.11.2025
-
Ankara'da Elektrik Kesintileri: Başkent EDAŞ'tan Şebek…08.11.2025
-
Hoffenheim-RB Leipzig Karşılaşması: 'Unbeliebtico' İdd…08.11.2025
-
Yorgun Borussia Dortmund'a Karşı HSV: Fikstür Avantajı…08.11.2025
-
Kastamonu'da Kayıp Anne ve Oğul İçin Kapsamlı Arama: A…08.11.2025
-
Kocaelispor - Galatasaray Rekabetinde Sarı-Kırmızılıla…08.11.2025
-
Kompany Liderliğindeki Bayern, Union Berlin Deplasmanı…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Ütopyalılara göre, vahşi hayvanlara yönelik olsa da kan dökme isteği ruhun vahşete olan eğiliminden kaynaklanır, böyle olmasa bile, bu tür vahşi zevkleri tada tada ruh sonunda vahşileşir.
Hırsızlık babadan evlada geçer. Evlattan babaya değil. Dolayısıyla yönetimlerde hırsızlık, yukarıdaki üst yöneticilerden alttaki yöneticilere, oradan da halka yansır.
Uygarlığın doğurduğu güçlüklerin parça parça ve sürekli biçimde yönetilmesi yoluyla ahlaki ve siyasal açıdan ayakta kalmak imkansızlaşır. Köktenci seçenekler göz ardı edilmemelidir.
Yalnızca bir günah vardır, tek bir günah. O da hırsızlıktır. Onun dışındaki bütün günahlar, hırsızlığın bir çeşitlemesidir.
Sadece bir tek suç vardır, tek bir suç. Ve o da çalmaktır. Bunun dışındaki her suç çalmanın değişik bir biçimidir. Bir insanı öldürdüğünde, onun yaşamını çalarsın. Karısını kocasından çalarsın, soygun aynı babanın çocuğudur. Bir yalan söylediğinde, bir kişiden gerçeği çalarsın. Kandırdığında ise dürüstlüğü çalarsın.
Peki kendilerine "uygarlığın temsilcileri" diyen bu cellatların yemeği, ve gaddar işleri arasında birtakım doğrudan sebep-sonuç ilişkileri yok mudur?
Birilerinin para ve emek harcayarak bulduğu bir şeye bir başkasının karşılıksız konması ve kullanması ahlaki değildir.
Ahlak, düşünce gücünü artırır, insanlar arasında barışı sağlar; uygarlık ise bilim ve sanattan daha fazla yüceltir.
'Adamı olmak' veya 'adamı sayılmak' hukuk, ekonomi ve ahlak cephelerinde temel ilke halindedir. Böyle olunca 'insan', çok daha asalak, fiziksel olarak çok daha yağlı, daha az becerili, duygusuz, güvensiz ve ufuksuz bir yaratığa dönüşüyor.
Sanayileşmenin ve kalkınmanın tarihe gömüldüğü bir toplumda akıl bir lükstür; kapitalizm öncesinde ve tekelli düzende, bir rehber olarak, akıl'a gerek olmadığını biliyoruz. Öyleyse akılsızın akıllıyı kovma süreci normal olmaktadır. Tefeciyi siyasetçinin esir aldığı bir toplumda da en akılsızın en yüksek tepeye çıkması ve kütlesel olarak akıldan kaçış yasadır ve bizde şimdi bu yasa yürürlüktedir. Kamu gelirlerinin, fiilen tamamının faiz ödemelerine ayrıldığı bir ülkede tefeciler egemen demektir; insanı tefeci ahlakının yönettiğini anlıyoruz.
ODTÜ'de öğretim üyesi olduğum sıralarda, sınav kâğıtlarını verir ve sınıftan çıkardım:'Kopya çekeceksiniz, ancak sizin ahlaksızlığınız yüzünden, kendi ahlakımı bozamam' derdim. Bana göre sınav kadar eğitimin düşmanı bir kurum yoktur.
Başkalarının cinayetlerini işlemeye mahkûmum; çünkü cumhuriyet, yüksek estetik, yüksek ahlak ve yüksek akıl idaresidir.
Karısını fuhuştan başka bir nedenle boşayıp başkasıyla evlenen, zina etmiş olur. Boşanan kadınla evlenen de zina etmiş olur. Herkes bu sözü kabul edemez, ancak Tanrı’nın güç verdiği kişiler kabul edebilir. Çünkü kimisi doğuştan hadımdır, kimisi insanlar tarafından hadım edilir, kimisi de Göklerin Egemenliği uğruna kendini hadım sayar. Bunu kabul edebilen etsin!