Her bir oyunda gözeneklerinizden adrenalin fışkırıyor. Başka ne yapar ki böyle bir şeyi insana? Bungy jumping mi ya da paraglading mi? Tiyatronun kendine böyle bir bağlayıcılığı var. Canlı olması nefis bir şey, her akşam bir sınav. Hadi bakalım, birisi bana bunun yerine bir şey önersin!
- Henüz kategori yok.
-
Arnold Schwarzenegger'dan The Running Man Remake'ine T…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Rafa Silva'nın Geleceği Belirsiz: Saha İçi…08.11.2025
-
Cengiz Ünder'den 8 Milyon Liralık Göz Kamaştıran Evlil…08.11.2025
-
Uzun Süreli Melatonin Kullanımının Kalp Sağlığına Olas…08.11.2025
-
Körfez'in Nefes Kesen Derbisi: Al-İttihad ve Al-Ahli K…08.11.2025
-
Yeşil Vatan Seferberliğiyle Geleceğe Nefes: Sinop ve S…08.11.2025
-
Arteta'dan Sunderland Maçı Öncesi Arsenal Değerlendirm…08.11.2025
-
Beşiktaş'ta Yeni Futbol Komitesi Göreve Başladı: Tammy…08.11.2025
-
Bundesliga'da Büyük Çalkantı: Bayern Serisi Bitti, HSV…08.11.2025
-
Juventus-Torino Derbisi: Serie A'da Zirve Mücadelesi v…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Benim cephem sahne. Ben tiyatronun bir neferiyim. Asker hastalıktan ölmez; kurşunla ölür. Ben de cephede yani sahnede alkışlarla ve alkışların arasında ölmek istiyorum.
Bir bariyere bodoslama girmek aslında oldukça heyecan verici. Çakıllara takılıp hava aldığınız ilk kısım oldukça eğlenceli fakat sonra ne olacağını fark ettiğiniz zaman "Ah, bu acıtacak!" diye düşünüyorsunuz.
Nasıl oldu bilmem, ben kendimi sahici bir sahnede seyircilerin arasında buldum. Ses Tiyatrosu’ndaki ilk rolüm çok kısaydı. Üç dakika sahnede ya kalıyor ya kalmıyordum. Öyle pek bir şey söylediğimi de hatırlamıyorum. Sahnenin bir ucundan girip öbür ucundan çıkıyordum. Ne yaptığımı da pek hatırlamıyorum, ama seyirci kahkahadan kırılıyor. Bu da benim hoşuma gitmişti. Bildiğiniz gibi o gün bugündür insanları güldürmeyi seviyorum.
Hayatın sahnesi geniş, oyuncular dağınık... Kâh seyirci, kâh oyuncu oluyoruz. Çok defa birbirimizin komedyalarımızı, facialarımızı seyrediyoruz.
Oyuncunun er meydanı tiyatro sahnesidir. Tiyatro sahnesinde arada hiçbir aracı olmadan seyirciyle baş başa kaldığı yerde aktör, aktör müdür değil midir anlaşılır.
Sahnede aktris-aktör görmeye tahammül edemiyorum. Sahnede asıl olan insan çünkü. İnsan lazım bize. Bedeniyle, nefesiyle her şeyiyle oynayan.
Modern bilgi teorisi, yaşamı gerçek bir heyecan haline sokmuştur. Bilgi ile maddenin ayrılmadığı bir zamanda, uç bir aktivist için, yaşam, teori ve yaşama alanı ise epistemolojidir.
En çok korktuğum fakat en çok sevdiğim yer olan sahneye ilerlerken arenada beni bekleyenlerin coşkusu bana da işler. Sahneye çıktığımda artık Yunus, sahneye kadar beni geçiren arkadaşım olarak kalır ve beni Sago’ya teslim eder.
Neresi olursa olsun ya da hangi şehrin sahnesi… İçeride ister 100 kişi olsun ister 3 bin kişi, psikolojim hep aynıdır.
Prekazi, şut, kaleci, Cüneyt, Gol!, Go... Top ağlar... Hayır, hayır! Top, arkadaki reklam panolarına çarpıp geri geliyor! Aslında bakıyoruz, kaçar mı, o pozisyonda, top, işte bakın, nasıl da kaçıyor!
Tiyatronun seyircisine doğru tuttuğu ayna, onların düşkünlüğünü, dayanıksızlığını, eksikliğini, yetersizliğini, istenç zayıflıklarını ve aşırı güçlü tutkularını dizginleyememelerinin nelere yol açabileceğinin ifadesidir.
Arif, şut açısı buluyor, vuruyor, top ağlarda! Top ağlarda! Dünyanın en iyi kalecisi bu Schmeichel, ama, bizim Arif de öyle bir vuruyor ki, köşedeki örümceği alıyor! Maç yeniden başlıyor. Her şey bitmedi! Bu sefer, 20 dakikada 3 gol 4 gol yok! Galatasaray direnecek! Yürek yüreğe demiştim, işte bir şut, bir gol!
Evimde kaydettiğim sistemde bir gün uyuyup ertesi gün dinlerken bana bir gün önceki kadar heyecanlı, etkileyici geliyorsa çok fazla düşünmeden, tartmadan yani daha doğrusu hesap kitap yapmadan o parça albüme giriyor.
İzmir'de konser veriyordum. Sahnedeyken yüzüme gelen bir bez parçasını elime alıp tam bir saat boyunca mendil gibi sallayarak halay çektim. Kulise gittiğimde bir de baktım ki salladığım dantelli külotmuş!