- Henüz kategori yok.
-
Güller ve Günahlar 5. Bölümde Berrak'ın İntihar Girişi…08.11.2025
-
Monaco-Lens Maçı Öncesi Kadrolar Netleşiyor: Pogba Yok…08.11.2025
-
Espanyol, Villarreal'ı Ağırlıyor: Gerard Moreno Dönüş …08.11.2025
-
Chelsea - Wolverhampton Maçı Öncesi Sakatlıklar ve Enz…08.11.2025
-
Le Havre-Nantes Karşılaşması: Erken Gol ve Kaleci Carl…08.11.2025
-
Rhein Derbisi'nde Mönchengladbach, Köln'ü Üç Golle Geç…08.11.2025
-
Dilek Kaya İmamoğlu'ndan Ekrem İmamoğlu Vurgusu ve İBB…08.11.2025
-
Rhein Derbisi: Mönchengladbach - Köln Maçında Goller v…08.11.2025
-
Uluslararası İş Birliğiyle Portekiz, Dev Uyuşturucu Se…08.11.2025
-
Vince Gilligan'ın Pluribus Dizisi Apple TV+'ta Başladı…08.11.2025
- Tahir Musa Ceylan 534
- Abdülkâdir Geylânî 488
- Yalçın Küçük 436
- Recep Tayyip Erdoğan 253
- Adolf Hitler 252
- Schopenhauer 200
- Johann Wolfgang von Goethe 197
- Haruki Murakami 191
Liste
Benzer Sözler
Gücümün yettiğince, öcümün ağırlığınca, sözümün kuvvetince çabalarım. Gidilebilecek en uzun yollara kendimi hazırlarım. Bu mecâzlardan geçip en hakikiye gidelim, Cemâli Bâ-Kemâle seyredelim.
Dünya ’nın en iyi silahlarını, en iyi bombalarını, en iyi uçaklarını yapmak, “tek başına“ yeterli olsa: Kuzey Kore sefil olmazdı. Sefil..
Keleci (sözü) bilen kişiünüñ yüzini ak ede bir söz. Sözi bişürüp deyenüñ işini sağ ede bir söz Söz ola kese savaşı, söz ola bitüre başı Söz ola agulu (zehirli) aşı bal ile yağ ede bir söz.
Hem silah, hem nezaketle; sadece nezaket ile yapabileceklerinizden çok daha fazlasını yapabilirsiniz.
Eğer bir devlet bir başka devletin güçlendiğini ve buna bağlı olarak potansiyel bir tehdit haline geldiğini görürse, gücünü artırarak ve/veya diğer devletlerle müttefik olarak kendi güvenliğini sağlamaya çalışır.
Yaşlı adam tabancasını çekti ve bana: ‘(Donunu) çöz, yoksa öldürürüm’ dedi... Boğuşma başladı... Nihayet bayılıp kalmışım... Gözümü açtığım vakit yanımda kimse yoktu.
İntikamın faydalı bir tarafı vardır. Yaptığı kötülüğün yanına kalmadığını gören kimse (hiç olmazsa acısını unutuncaya kadar) sizi rahat bırakır. Bu da doğru. Fakat unutmamalı ki bu neticeye varmak için daha yumuşak yollar da vardır. Meselâ yalvarmak. Benim o zaman bana sataşan çocuklara yaptığım gibi: "İki gözüm kardeşim. Bilirim sen benim başımı yarabilirsin. Hiç ben, seninle başa çıkabilir miyim? Başım yanlırsa yazık değil mi bana... Vesaire..." Hele bunu söylerken biraz da boynunu bükmesini, sesini titreyerek sızıldanmasını bilirsen hiç mesele yoktur. Meslek icabı olarak gayet iyi bilirim: Oldukça dişe dokunur bir maddî menfaate dayanmayan meselelerde rica ve niyaz en kuvvetli bir silâhtır. Yalvarmasını, amma usul ve âdabına göre yalvarmasını bilen insan için açılmayacak kapı, erilmeyecek mertebe yoktur. Nitekim ben, daha o yaşta gayet ustalıkla kullanmağa başladığım bu silâh sayesinde kendimi yalnız sokak çocuklarının şerrinden korumakla kalmıyor, onları burnu halkalı Arap köleler gibi tepe tepe kullanıyordum.
Dünya kurulduğundan beri kılıç mı daha kanlı kalem mi ayırt edilebilmiş değildir. Bence kılıç yarası bir kalem yarası bin...
Sizi açıkça uyarmam gereken kötü bir alışkanlığınız var. Kürsüye kim çıkarsa çıksın, ne söylerse söylesin, hepsini yürekten bir alkışla karşılıyorsunuz! Yaşasın özgürlük deniyor, alkışlıyorsunuz. Yaşasın devrim deniyor, alkışlıyorsunuz. Bu elbette çok doğru bir şey. Ama birisi çıkıp da kahrolsun silahlar dediği zaman gene alkışlıyorsunuz. Acaba silahsız bir devrimin başarıya ulaşma şansı olabilir mi? Kahrolsun silahlar diye bağıran bir kimse acaba nasıl bir devrimcidir? Bunu söyleyen bir konuşmacı devrimci değil, bir Tolstoycu olsa gerek. Ama neci olursa olsun, bir devrim düşmanıdır, halkın özgürlüğünün düşmanıdır. Kazanmak için gerçekten neye gereksinimimiz var? Üç şeye. Bunu iyi kavrayalım ve akıldan çıkarmayalım: Birincisi silah, ikincisi silah, üçüncüsü gene silah.
Çakallar her zaman oradadır; gölgede beklerler. Ortaya çıktıkları zamansa, devlet başkanları ya devrilir ya da ölümcül kazalarda yaşamını yitirir...
İkna etmek bir şeydir, emretmek ise başka bir şey; biri tartışmalarla kabul ettirilir, diğeri cezalarla.
Eski ve yeni dünyada en geçerli ve güçlü sözlerin hangi fabrikalarda işlendiğini anlayanlar, gerçeği sezmiş olurlar...
Kelimelerin gücü o kadar büyüktür ki, en iğrenç şeyleri kabul ettirmek için iyi seçilmiş kelimeler maksadı temin eder...